Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/996 E. 2019/491 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/996
KARAR NO : 2019/491
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 2. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 02/11/2016 tarih ve 2016/700-2016/1713 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı Banka, fer’i müdahil … ve fer’i müdahil … vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 15.01.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan fer’i müdahil vekili Av. … ve davalı … Bank A.Ş vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin hesap açarak 16/12/1999 tarihinde … Bank A.Ş.’nin … Şubesi’ne 19.999-USD yatırdığını, davalı bankanın yönetimine … tarafından 21/12/1999 tarihinde el konulduğunu, davalı bankanın tahaahhüt ve güvencelerine rağmen müvekkillerinin alacaklarını ödemediğini ileri sürerek, müvekkili tarafından davalı bankaya 16/12/1999 tarihinde yatırılan 19.999 USD mevduat alacağının 16/12/1999 tarihinden itibaren vade sonuna kadar %22 akdi faiz ve vade sonundan ise 3095 sayılı Kanun’un 2/2 maddesi gereğince akdi faizden az olmamak üzere temerrüt faiziyle birlikte davalı bankadan hükmen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın husumetten reddine karar verilmesini, bu itirazlarının reddi halinde dava süresi içinde açılmadığından zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer’i müdahil … vekili, davanın davalı banka için husumetten reddine, davacı tarafın aldatıldığını iddia etmesi ve haksız fiil hükümlerine dayanması halinde zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … vekili, davanın asıl muhatap olan …’ye tevcih edilmesini, davanın usul ve esas yönünden reddine, kurulacak olan hükmün … aleyhine kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının 16/11/1999 tarihinde …bank A.Ş’nin şubesinde … hesabı açtırdığı, daha sonra 21/12/1999 tarihinde davalı bankaya … tarafından el konulduğu, davalı bankanın taahhütlerine rağmen davacıya ödemenin yapılmadığı, davalı banka hissedar ve yöneticileri hakkında açılan ceza davası sonucu verilen mahkumiyet kararının onandığı da göz
önüne alındığında müşteri ile banka arasında T.B.K 506 maddesi uyarınca vekalet sözleşmesinin bulunduğu bu sözleşme gereği vekilin görevini özenle yapmak ve müvekkilinin menfaatlerini özenle korumakla görevli olduğu, bankaların yüksek tutarlı mevduatlara daha fazla faiz verebilmek için yan kuruluşları olan … dışındaki ve yabancı ülke yasalarına tabi … bankalarına mevduat havale etmekte, böylelikle mevduat hesaplarından Türkiye’de kesilen vergilerden kaçındıkları için mudilerine daha fazla mevduat faizi sunma hakkına sahip oldukları, bu işlemleri mudilerinin talebi, iradesi ve talimatıyla gerçekleştirilmekte ise de ülke dışında … bankalarının T.C yasalarına tabi olmamaları ve … kapsamında bulunmamaktadırlar. Yargıtayımızın yerleşik içtihatlarıyla banka ile … arasında organik bir bağ olduğu, mudileri aleyhine örgütlü, planlı ve kasıtlı olarak kötüye kullanıldığı ve mudilerinin zarara uğratıldığı tesbit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacının ve ihbar olunan vekillerinin görev itirazlarının taraflar arasındaki ihtilafın 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığından reddi ile davacının yatırmış olduğu 19.999 USU’nin 16/12/1999 mevduat yatırılış tarihinden itibaren devlet bankalarının USD’na uyguladığı bir yıllık en yüksek mevduat faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı banka fer’i müdahil … ve feri müdahil … vekili temyiz etmiştir.
(1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı banka, fer’i müdahil … ve … vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
(2) Ancak, davalı bankaya harç yüklenmiş ise de davalı … Bank A.Ş’ye karşı işbu davanın açılma nedeninin bu banka tarafından devir alınan … Bank A.Ş’nin işlem ve eylemlerinden kaynaklandığı, davacıya ait paranın … Bankasına gönderilmesi konusundaki işlem ve eylemleri yürüten … Bank A.Ş’nin … tarafından devir alındıktan sonra en son … Bank A.Ş’ye devredilen … Bank A.Ş’nin eylemlerinden dolayı açılan işbu davada bu bankayı devir alan … Bank A.Ş’nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde harç ile sorumlu tutulması doğru olmayıp, kararın bu yönden bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın anılan yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı banka, fer’i müdahil … ve … vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı banka, fer’i müdahil … ve … vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının davalı bankaya harç yükleyen 2 numaralı bendinin hüküm fıkrasından tamamen
çıkarılarak yerine “Davalı … Bank A.Ş harçtan muaf olduğundan davalının harç ile sorumlu tutulmamasına” ibaresinin yazılmasına kaarın bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı Banka’ya iadesine,17/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.