Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/987 E. 2018/6569 K. 22.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/987
KARAR NO : 2018/6569
KARAR TARİHİ : 22.10.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08.06.2016 tarih ve 2014/950-2016/559 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili, davalı şirket vekili ve davalı … vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan …’ın davalı şirketin ortağı olduğunu, 25.06.2009 tarihli ortaklar kurulu kararı ile davalı şirketin sermayesinin 1.000.000 TL’ye arttırıldığını, sermaye arttırımının 550.000,00 TL’sinin davalı …’ın şirketten olan alacağından yapıldığını, şirket kayıtların usulsüz tutularak davalı …’ın şirketten alacaklı gösterildiğini, davalı şirketin davalı …’a borcu olmadığını ileri sürerek davalı …’ın şirketten alacağı olmadığının tespiti ile şirkettin sermaye arttırımına kaynak olarak gösterilen 550.000,00 TL’nin ödenmediğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacının şirket sermayesinin 1.000.000 TL’ye arttırılmasına ilişkin 25.06.2009 tarihli ortaklar kurulu kararını itirazı olmadan imzaladığını, karara karşı süresi içinde iptal davası açmadığını, sermaye arttırım kararına göre davalı …’ın şirketten alacağı olduğunun kabul edildiği, şirket ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmamasının tek başına alacağın varlığını ya da yokluğunu gerektirmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı şirket vekili ve davalı … vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, şirket ortağının şirketten alacağı olmadığının ve dolayısıyla sermaye borcunun ödenmediğinin tespitine ilişkin davanın şirket tarafından açılması gerekmekle davacı ortağın aktif dava ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle red kararı verilmesinin sonucu itibariyle doğru bulunmasına, değişik bu gerekçeye göre davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde bir usulsüzlük olmamasına göre davalıların tüm davacının aşağıda yazılı bent dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava reddedildiğinde red harcının peşin harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacıya iadesi gerekirken bakiyesinin de tekrar davacıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş anılan eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalıların tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacının temyiz isteminin kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine “Alınması gerekli 29,20 TL maktu red harcı dilekçede peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından fazla ödenen 9.363,63 TL’nin istek halinde davacıya iadesine” ibaresinin yeniden yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, istekleri halinde aşağıda yazılı 22,50 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 22/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.