Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/925 E. 2018/7798 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/925
KARAR NO : 2018/7798
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14.10.2016 tarih ve 2016/914-2016/838 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdindeki hesabında bulunan 137.243,18 USD’nin, 26.01.2006 tarihinde bilgileri ve talimatları olmadan diğer davalının hesabına aktarıldığını öğrendiklerini, bankanın gerekli özeni göstermediğini, diğer davalı … ‘ın da haksız yarar sağladığını ileri sürerek, anılan miktarın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacının talimatı ile işlem yapıldığını, bankanın gerekli dikkat ve özeni gösterdiğini, uzun süre yapılan işleme itiraz edilmediğini, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, davacının müvekkilinin kardeşi olduğunu, 2005 yılı Kasım ayında oğlunun Fransa’ya mastır yapmak için vize başvurusu yaptığını, davacının hesabında para bulunması gerektiğini, bu nedenle davalının kardeşinin hesabına 1-2 ay sonra geri almak üzere dava konusu miktarı aktardığını, sonradan da davacının parayı müvekkili hesabına havale ettiğini, davanın kötüniyetli olarak açıldığını, havale işleminden uzun süre geçtikten sonra böyle bir talepte bulunmanın dürüstlü kuralı ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı … arasında bankacılıkla ile ilgili bir sözleşme bulunmadığı ileri sürülen dava konusu zararın esasında davalı bankanın zararı olduğu, davacının isteğini sözleşmenin tarafı olan davalı davalı bankaya yöneltmesinin gerektiği, gerekçesiyle davalı …’a hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, davalı banka yönünden ise; … C.Başsavcılığı’nın soruşturma dosyasında dinlenen davalı banka çalışanlarının “davacı ile davalı …’ın beraber bankaya geldiklerini, vize işlemleri için davalı … hesabında bulunan paranın davacı hesabına geri iade edilmek üzere yatırıldığı” belirttikleri, davacının kardeşi olan …’ın da ifadesinde “paranın …’a ait olduğunu, vize işlemleri için geçici olarak davacı hesabına aktarıldığını, davacının böyle bir davayı neden açtığına ailesinin bir anlam vermediğini” belirtmesi karşısında, 26/01/2006 tarihinde yapılan dava konusu havalenin davacının bilgisi ve rızası ile yapıldığının kabulü gerektiği gerekçesiyle davalı banka hakkındaki davanın da esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.