YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/670
KARAR NO : 2019/223
KARAR TARİHİ : 10.01.2019
MAHKEMESİ : (KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada …(Kapatılan) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/06/2016 tarih ve 2014/56-2016/127 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 08/01/2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşıl… hazır bulunan davacı-karşı davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının medya takip hizmeti sektöründe faaliyet gösterdiğini, oluşturduğu datayı müşterileriyle imzaladığı sözleşme tahtında bedeli karşılığında satışa arz ettiğini, davalının müvekkilinin veri tabanına sözleşmesi fesih edilen müşterisinin iptal edilmesi ihmal edilen kullanıcı adı ve şifresini kullanarak 8 ay boyunca giriş yaptığını ve haksız menfaat elde ettiğini ileri sürerek, asıl davada davacının ticari ürün olarak satışa sunduğu medya takip hizmeti verilerine davalının 01/01/2011-23/08/2011 tarihleri arasında haksız şekilde erişim sağlaması nedeniyle bu verinin ticari değeri olan 8.250,00 TL’nin ve uğranılan 5.000,00 TL manevi zararın 01/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka iskonto faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, müvekkilinin iletişim ve medya danışmanlığı hizmeti verdiğini, müşterilerinin vekili konumunda olduğunu, otelcilik alanında faaliyet gösteren müşterisinin davacı-karşı davalı şirketten aldığı medya takip hizmetini 2011 yılında sonlandırdığını, davacı-karşı davalının bu müşterisinin kendi sistemine erişimine olanak sağlayan kullanıcı adı ve şifresini iptal etmediğini, müvekkili şirketin hukuka aykırı ve kasıtlı bir davranışının bulunmadığını, davacı-karşı davalı şirketin müvekkilinin … adresini tamamen engelleyerek … sistemine erişimin tamamen etkisiz hale getirilmesi sebebiyle, medya takip hizmetini davacı-karşı davalı şirketten alan hiçbir müşterisinin hesabına ulaşılamadığını, müvekkilinin hizmet veremez hale geldiğini, davacı-karşı davalı yetkilisinin kasıtlı olarak müvekkili şirketin ticari ve ahlaki kurallara aykırı davrandığı izlenimi verecek yazıları müvekkilinin müşterilerine gönderdiğini, müvekkilinin ticari
itibarının zedelendiğini savunarak, asıl davanın reddini istemiş, karşı davada ise fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL manevi, 52.052,04 TL maddi olmak üzere toplam 57.250,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile dava dışı …-… … arasında düzenlenen Medya Takip Sistemi işlevli ve davacının ….com.tr adlı sitenin veri tabanından bilgi çekmeye yönelik sözleşmenin taraflarca 2010 yılı sonunda sonlandırıldığı, davalı-karşı davacının … … ile yaptığı sözleşme çerçevesinde davacının teknik ekibince erişim engellenilmediği ve … adresinin kapatılmamış olması nedeniyle yaklaşık 8 ay süre ile ve 485 kez davacı-karşı davalının veri tabanından bilgi aldığı, her ne kadar ihbar mevcut değil ise de, davalı-karşı davacının sözleşmesel ilişkide bulunduğu …un sözleşmesinin sonlanmasından haberdar olmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, veri tabanından bilgi kullanımı ile ilgili daha önceden olan ilişkinin devamı niteliğindeki fiilden dolayı davacı yanın manevi haklarının zedelendiğine dair somut delil sunmadığı, yasal dayanağının da göstermediği, bu suretle manevi tazminat koşullarının oluşmadığı, karşı davacının fiilinin hukuka uygun olmadığı, zira sonlanan bir sözleşme ilişkisine dayalı veri tabanını kullanmaları nedeniyle karşı davacının fiilinin hukuka aykırı olduğundan … adresine bloke konulmasının ve erişimin engellenmesinin bir sorumluluk gerektirmediği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, 8.250,00 TL maddi tazminatın 24/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışıl… değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı- karşı davada davalının FSEK’in ek 8. maddesine göre veri tabanı yapımcısı olduğunun, asıl davanın veri tabanına haksız erişimden kaynaklanan maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin bulunduğunun, davalı-karşı davada davacı … Hiz. Ltd. Şti’nin dava dışı … ve Turizm A.Ş. ile arasındaki danışmanlık sözleşmesine istinaden asıl davada davacının sistemine erişim sağladığının, davalı-karşı davada davacı … Hiz. Ltd. Şti. vekilince düzenlenen 26/08/2011 tarihli ihtara cevap dilekçesinde yer alan beyanlar ve hayatın olağan akışı nazara alındığında asıl davada davacı ile dava dışı … ve Turizm A.Ş. arasındaki sözleşmenin sonlanmasından davalı-karşı davada davacının haberdar olduğunun, bu suretle asıl davada davalının hükmedilen maddi tazminattan sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına; davacı- karşı davada davalı şirket yetkilisinin davalı- karşı davada davacının … adresine bloke koyması sebebiyle maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin bulunan karşı davada ileri sürülen zararın ispatlanamadığının belirlenmiş olmasına göre taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 437,86 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 57,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, 10/01/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı-karşı davalı ile dava dışı … ve Turizm A.Ş. arasında imzalanan medya takip hizmeti verilmesi konulu sözleşme 2010 yılının sonunda sonlandırılmıştır. Davacı-karşı davalı ile dava dışı şirket arasında imzalanan söz konusu sözleşmeye göre sistemden yararlanılmasını sağlayan şifreleri … ve Turizm A.Ş. tarafından bizzat kullanılması gerekirken şifreler dava dışı şirket tarafından davalı-karşı davacıya verilerek kullandırılmıştır. Davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacı arasında medya takip hizmeti konusunda herhangi bir sözleşme yapılmamıştır. Davacı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşme 2010 yılının sonunda sonlandırılmıştır. Bu durumda davalı-davacıya karşı 3. kişi pozisyonunda olup, davacı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşme de sonlandırıldığına göre, davacı mülkiyet hakkına dayanarak maliki olduğu medya takip sistemini dış müdahalelere karşı her türlü (bloke konulması vs) koruma hakkına sahiptir. Davacı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşme sonlandırılmamış olsa idi dahi davalı ile dava dışı şirket arasında davacıdan olan alacağa ilişkin geçerli bir alacağın temliki söz konusu olmadığından bu durumda dahi davalı davacıya karşı 3. kişi statüsünde bulunacak ve her halde davacı FSEK kapsamıda davalıya karşı medya takip sisteminin korunmasını talep edebilecekti. Davalı-karşı davacı 3. kişi durumunda olduğundan davacı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşmenin sonlandırıldığını hayatın olağan akışına göre öğrenmiş olup olmamasının da hukuken bir önemi yoktur. Bu durum karşısında davacı-karşı davalının davalı-karşı davacıya karşı sözleşmeden veya haksız fiilden kaynaklanan bir borcundan söz edilemeyeceği gerekçesi eklenerek yerel mahkemenin karşı davaya ilişkin kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken davacınn … adresine bloke koyması sebebiyle oluşturduğu iddia edilen maddi ve manevi zararın ispatlanamadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına dair çoğunluk görüşüne katılmıyorum.