Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/4851 E. 2019/344 K. 15.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4851
KARAR NO : 2019/344
KARAR TARİHİ : 15.01.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02/03/2017 tarih ve 2016/946 Esas-2017/130 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 28/04/2017 tarih ve 2017/336-2017/337 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı banka bünyesinde müvekkilinin hesap açtırdığını, 13.07.2015 tarihinde bu hesabın kapatılması için davalı bankaya talimat verdiğini, ancak davalı bankanın cevaben bu hesaba bağlı iki adet çekin olduğunu, bunların iadesi halinde hesabın kapatılabileceğini beyan ettiği, bahse konu çeklerin akıbeti hakkında müvekkilinin bilgisi olmadığını ileri sürerek 3015899 ve 30115900 numaralı çeklerin iptali ile çek hesabının kapatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zayi nedeniyle açılan çek iptali davasının hasımsız açılabileceğini, tedavülde olmayan çekin iptalinin söz konusu olmayacağını, bahse konu çeklerin tedavüle çıkıp çıkmadığının belli olmadığını, yine bu çeklerin ya da yükümlülük tutarının iadesi ile çek hesabının kapatılabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, tüm dosya kapsamına göre; keşidecinin çekin iptali davasını açamayacağı, davanın çekin hamili tarafından hasımsız olarak açılabileceği, söz konusu çeklerin keşide edilmemiş ve tedavüle çıkmamış olması nedeniyle çek vasfını taşımadığı çek hesabını kapatma konusunda tarafların aralarındaki sözleşme gereği anlaşmış oldukları, ayrıca bu konunun çek iptali davasına konu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacının çek koçanı içindeki yalnız iki adet çekin iptalini istediği, bu sebeple çek koçanını teslim aldığını kabul ettiği, 3167 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesine göre bankanın sorumluluğunun 30.06.2018 tarihine kadar devam ettiği, sorumluluğu süresince bankanın çek hesabını açık tutmakta yararı olduğu, ilk derece mahkemesinin yargılamasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 15/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.