Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/4832 E. 2019/3751 K. 14.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4832
KARAR NO : 2019/3751
KARAR TARİHİ : 14.05.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 25/05/2017 tarih ve 2012/497-2017/490 sayılı kararın duruşmalı olarak yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 14.05.2019 günü hazır bulunan davalı Kombasan Holding vekili Av. …ile davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket temsilcilerinin yüksek faiz verileceği ve parasını istediği zaman geri alabileceği taahhüdünde bulunmaları üzerine müvekkilinin belge karşılığında davalılara para verdiğini, kısa bir süre sonra müvekkilinin parasını istediğini, ancak bu güne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, hisse senetlerinin izinsiz olarak halka arz edildiğini, Kombassan Grubu tarafından yapılan usulsüzlüklerin SPK ve diğer resmi kurum raporlarında açıklandığını, davalılar hakkında çeşitli suçlardan suç duyurusu yapıldığını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, kanuna uygun bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığını ileri sürerek, 173.715DM kendi ödediği 53.000DM Ali Atak’tan temlik aldığı toplam 226.715DM karşılığı 240.000,00 TL’nın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı defi ile birlikte davacının davalı şirketin ortağı olduğunu, ortağın sermaye olarak koyduğu parayı istemesinin mümkün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; zamanaşımı def’i ileri sürülmesinin TMK’nun 2. maddesindeki dürüstlük kurallarına aykırı olduğu, davalıların davacıyı aldatma kastıyla hareket ederek haksız fiilde bulundukları, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, sunulan hisse senetleri geçersiz olup hiçbir değer taşımayacağından ortaklığa dayanak alınamayacağı gibi nominal değer atfedilerek miktardan düşüm yapılamayacağı, davalı şirketler tarafından hazırlanarak SPK’ya gönderilen 09.02.2005 tarihli yazı ekinde yer alan CD’ler içerisinde davacıya ilişkin bilgilere yer verildiği, davacının davalıya CD’de belirtilen miktardaki (90.556EURO) parayı ödediğinin kabul gerekeceği, 22.02.2000 tarihli 21.910DM bedelli BACO belgesine itibar edilemeyeceği, ancak davalı tarafında sunulan iki adet kasa tediye makbuzundaki tutarlar toplamı 2.870 euronun mahsubu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının davalı Kombassan Holding A.Ş. nin şirket ortağı olmadığının tespitine, 181.194,35TLnin dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacının hisselerinin bir kısmını belge karşılığında dava dışı Baco Assets Inc.’ye devrettiğini ve bedelini aldığını, belgede devir eden ve devralanın imzasının bulunduğunu, davacının devreden olarak belgeyi imzaladığını savunmuştur. Mahkemece, davalının söz konusu savunması, Kombassan Grubu şirketleri ile Baco Assets Inc. arasında kredi sözleşmesi imzalandığı, ancak bu yabancı şirketten temin edilen kredilerin kredi niteliği taşımadığı, Kombassan Grubu şirketlere sermaye olarak konulması planlanan tutarlar olduğu şüphesini uyandırdığı, bu nedenle davalının anılan belgeye dayalı olarak ödemede bulunulduğu savunmasının nazara alınamayacağı gerekçesiyle reddedilmiştir. Oysa, davacının, bir kısım hisselerinin Baco Assete Inc.’ye devredildiğini gösteren belgedeki imzaya açıkça itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, davalı tarafından sunulan “Baco Assets Inc.” başlıklı belgeyi, davacının bu imzaya açıkça itirazının bulunmadığı ve borcu sona erdiren ödeme vakıasının yargılamanın her aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ödeme vakıası ile ilgili olmayan yazılı gerekçeyle davalının anılan savunmasına itibar edilmemesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.