Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/4798 E. 2019/3853 K. 16.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4798
KARAR NO : 2019/3853
KARAR TARİHİ : 16.05.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/05/2017 tarih ve 2014/970-2017/423 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi … dışındaki davalılar vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 14.05.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılardan Kombassan Holding A.Ş. ve … vekili Av. Serdar Bayburt dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket temsilcilerinin yüksek faiz verileceği ve parasını istediği zaman geri alabileceği taahhüdünde bulunmaları üzerine müvekkilinin belge karşılığında davalılara 33.801 DM verdiğini, kısa bir süre sonra müvekkilinin parasını istediğini, ancak bu güne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, hisse senetlerinin izinsiz olarak halka arz edildiğini, Kombassan Grubu tarafından yapılan usulsüzlüklerin SPK ve diğer resmi kurum raporlarında açıklandığını, davalılar hakkında çeşitli suçlardan suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, kanuna uygun bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığını, davalı … ile yönetim kurulu üyesi olan diğer davalıların zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 33.801 DM karşılığı 36.210,00 TL’nın şimdilik 7.500,00 TL’lik kısmının ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle talebini 33.801,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacının davalı …Ş.’nin ortağı olduğunu, ortağın sermaye olarak koyduğu parayı istemesinin mümkün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafın zamanaşımı def’inin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, Kombassan Grubu bazı şirketlerin fiili ve hukuki irtibat halinde oldukları, birlikte hareket ederek para toplama amacıyla “Ortaklık Durum Belgesi”, “Hisse Senedi” gibi sair belgeler karşılığında istenildiğinde derhal ve işlemiş kâr payı ile birlikte iade edileceği taahhüdü ile para topladıkları, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kullanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, tahsil ettikleri parayı ise muhasebe kayıtlarınayansıtmayarak para iade taleplerini reddettikleri, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının anlaşıldığı, davalı şirketlerin davacının ödediği miktardan sorumlu bulunduğu, davalı şirketlerin yönetim kurulu başkanı ve üyelerinin de MK’nın 50. maddesi ve TTK’nın 321/son maddesi uyarınca zarardan sorumlu tutulabileceği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacının davalı …Ş.’nin şirket ortağı olmadığının tespitine, 28.660,34 TL’nın dava tarihi olan 15/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, … dışındaki davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, … dışındaki davalılar vekilinin ıslahla arttırılan kısım dışında kalan hususlara yönelik sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde davanın ıslah ile arttırılan kısmı da gözetilerek kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespiti ve 7.500,00 TL’nın faizi ile birlikte davalılardan tahsili talep edilmiş, bozmadan sonra 25/10/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile 33.801,00 TL’nın tahsili istenmiştir. Islah tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 177. maddesi (1086 sayılı HUMK 84. maddesi) uyarınca kural olarak, ıslahın yargılama bitinceye kadar yapılması mümkün ise de 04/02/1948 günlü, 10/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre hükmün Yargıtay tarafından bozulması üzerine hüküm mahkemesinde yapılan yeni yargılama sırasında ıslahta bulunulması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, bozmadan sonra ıslahın söz konusu olamayacağı nazara alınmadan ıslahla arttırılan meblağa hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle temyiz eden … dışındaki davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre … dışındaki davalılar vekilinin ıslahla arttırılan kısma yönelik sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle … dışındaki davalılar vekilinin ıslahla arttırılan kısım dışında kalan hususlara yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle … dışındaki davalılar vekilinin ıslahla arttırılan kısma yönelik temyiz itirazının kabulü ile kararın anılan yönden … dışındaki davalılar yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle … dışındaki davalılar vekilinin ıslahla arttırılan kısma yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan … dışındaki davalılara verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılardan … dışındaki davalılara iadesine, 16/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.