Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/4426 E. 2019/1218 K. 18.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4426
KARAR NO : 2019/1218
KARAR TARİHİ : 18.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ …. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07/…/2016 tarih ve 2015/100 E. – 2016/807 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesince verilen 05/07/2017 tarih ve 2017/160-2017/440 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, davacının davalı şirketin kurucu ortağı ve paydaşı olduğunu, 200 itibari payın 110’unun…’e, 90 payın ise davacıya ait olarak şirketin kurulduğunu, usulsüz ortaklar kurulu kararları ile şirket paydaşlarının değiştirildiğini, sermaye artışına gidildiğini, 03/…/2011, 28/…/2011 ve …/06/2012 tarihlerinde yapılan ortaklar kurulu toplantılarının usulsüz olduğunu, bu toplantılar için yasada öngörülen şartların yerine getirilmediğini, davacının davet edilmeden yokluğunda alınan kararlarda varmış gösterilip imzasının taklit edildiğini, söz konusu kararlardaki imzaların davacıya ait olmadığını, bu hususlarda Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını ileri sürerek 03/…/2011, 28/…/2011 ve …/06/2012 tarihlerinde yapılmış olan ortaklar kurulu kararlarının yok hükmünde veya butlan ile malul sayılmasına karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada davacı vekili bahse konu usulsüz ortaklar kurulu kararı ile …’in hissesini…’e devrettiğini, bu kişi tarafından da şirketteki hissesinin tamamının davalıya devredildiğini, davalıya da alınan karar gereği şirketi tek başına temsil, ilzam ve ahzukabz yetkisi verildiğini, davalının şirkete ait taşınmazı muvazaalı olarak başkasına devrettiğini ileri sürerek … Akaryakıt Nak. San. Tic. Ltd. Şti’yi temsile ve idareye yetkili olan davalı müdürün yetkilerinin kaldırılarak şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekili, hak düşürücü sürenin gerçekleştiğini, toplantıya tüm ortakların katıldığını, çağrıda usulsüzlüğün öneminin bulunmadığını, dava konusu kararların davacı tarafından imzalanıp noterce onaylandığını, bunun iptalinin istenmesinin kötü niyetli olduğunu, davacının kararlardan haberdar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, 03/…/2011, 28/…/2011 ve …/06/2012 tarihli Ortaklar Kurulu kararlarında şirket ortağı olan davacı adına atılan imzaların davacıya ait olmadığının bilirkişi raporları ile tespit edildiği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne,dava konusu kararların geçersiz olduğunun tespitine, birleştirilen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesince, … Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan Grafoloji bilirkişi raporunda, 03/…/2011 tarih ve 2011/1 ile 28/…/2011 tarih ve 2011/… sayılı Ortaklar Kurulu kararlarındaki davacı … adına atılan imzanın …’nın eli ürünü olmadığının bildirildiği, İlk derece mahkemesine sunulan Grafoloji bilirkişi raporunda da …/06/2012 tarih ve 2012/1 sayılı Ortaklar Kurulu kararlarındaki davacı … adına atılan imzanın … eli ürünü olmadığının tespit edildiği, sahte imza ile karar alındığı ileri sürüldüğünden bu tür kararların hükümsüzlüklerinin her zaman istenebileceğinden zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, … 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/184 esas sayılı dosyasında sanıkların mahkum olup olmamasının işbu ortaklar kurulu kararlarının iptali davasını sunucuna etki etmeyeceği, çünkü ortaklar kurulu kararlarındaki davacı adına atılan imzaların davacının eli mahsulü olmadığının grafoloji raporlarınca belirlendiği, sanıkların beraat veya mahkumiyetlerinin sahte olarak atılan bu imzalarda katkılarının olup olmamasına bağlı olduğu, bu nedenle bu davanın sonucunun eldeki davayı etkilemeyeceği gerekçeleriyle davalıların istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve davalı vekilinin davalı … hakkında verdiği düzeltme dilekçesinin temyiz süresinde verilmemesine göre, davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. madddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 57,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 18/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.