Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/4406 E. 2019/1396 K. 20.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4406
KARAR NO : 2019/1396
KARAR TARİHİ : 20.02.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 03/06/2015 tarih ve 2015/8-2015/159 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl davada davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada, davacı şirket vekili, müvekkilinin dondurma sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösterdiğini, davalının kendisi adına 30. sınıfta dondurma alt grubunda 116652 sayılı “KESME” ibareli markasına dayanarak, müvekkiline ait … … Şubesi’nde müvekkilinin kesme dondurma ibaresini kullandığı yönünde delil tespiti yaptırıldığını, 556 sayılı KHK’nın 7/1-f bendi uyarınca mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak markaların tescil edilemeyeceğini, davalının “kesme” ibaresini dondurmacılıktan alarak kesme dondurmanın kaynağı olan Kahramanmaraş yöresini hatırlamak istediğini, KESME ibaresinin KHK’nın 5.maddesi anlamında ayırt ediciliğinin bulunmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin Türkiye’de kesme dondurmayı ilk defa imal ettiğini, müvekkilinin yaptırdığı delil tespitinde davalının …’deki şubelerinde müşterilere verilen menü listesinde ve panolarda “Kesme Dondurma” ibaresini kullandığının tespit edildiğini, davalı tarafın Türkiye’de televizyonlarda geniş kitlelere yayın yapan büyük kanallarda “Kesme Dondurma” reklamı yapmak suretiyle haksız rekabet yaptığını ileri sürerek, haksız rekabet nedeniyle markaya tecavüzünün önlenmesine, men’ine, 20.000,00 TL maddi tazminat ve 80.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece uyulan bozma kararı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; bozma ilamından önce kesinleşen yönler için karar verilmesine yer olmadığına, davalının markasını kötüniyetle tescil ettirdiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davanın davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacıdan alınmasına, 20/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.