YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4360
KARAR NO : 2019/1381
KARAR TARİHİ : 20.02.2019
MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 08/…/2016 tarih ve 2010/131 E. – 2016/787 K. sayılı kararın asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen …/07/2017 tarih ve 2017/649-2017/798 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacı asıl davada, davalı şirketin 2005 tarihinden beri ortaklar kurulu toplantısını icra etmediğini, büyük hissedar olan şirket müdürünün şirketi kötü yöneterek şirketi borca batık hale getirdiğini, şirket müdürünün sahte imza ile ortaklar kurulu icra ettiğini, yine müdürün şirket parasını zimmetine geçirdiğini ileri sürerek şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada, aynı gerekçelerle şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, müvekkili şirketin faaliyetine devam ettiğini, 6102 sayılı …’ya göre tek ortaklı şirketin olabileceğini, bu durumda davacının çıkmasına izin verilmesini karar verilmesi gerektiğini savunarak asıl davanın reddine, birleşen davada davacının çıkmasına izin verilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, şirket öz varlıklarının -43.869,28 TL olduğu, ortaklar arasındaki ilişkinin güvensizlik boyutuna taşındığı, davacının şirketten çıkarılmasının şirketin borca batık olması nedeni ile devamında ekonomik menfaat olmadığından en uygun çözümün şirketin feshi olduğu gerekçesiyle birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulü ile… İnşaat ve Turizm Ltd. Şti.’nin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir.
Karara karşı asıl ve birleşen davada davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şirketin MPİ bayii olarak ticari faaliyetine dava ettiği, şirketin % 95 pay sahibi olan diğer ortak … tarafından yönetildiği, ve faaliyetine devam edilmesinin istenildiği, bu durumda şirketin feshine karar vermek yerine, şirkette % 5 oranında payı bulunan davacının şirketten çıkarılmasına karar verilmesi gerektiği, zira bu kararının davacının birleşen davadaki istemine uygun olduğu gibi davalı şirketin bu yöndeki istemlerine ve davacının 04.11.2015 tarihli celsede alınan ifadesinde geçen davalı şirketin feshedilmeyerek diğer şirket ortağına bırakılmasına karar verilmesine ilişkin istemine de uygun olacağı gerekçesi ile asıl ve birleşen davada davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, … …. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına, davacının ayrılma payı ile ilgili olarak bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 57,40 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 20/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.