YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4359
KARAR NO : 2019/1442
KARAR TARİHİ : 21.02.2019
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada … … 4. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 08/06/2017 tarih ve 2016/191-2017/677 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil şirketin birçok gazlı ve gazsız ürünlerin dağıtım ve pazarlamasını yaptığını, müvekkili ile davalılar arasında …/01/2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli ve en çok 5 yıl süreli Direkt Satış Noktası Sözleşmesi yapıldığını, buna göre düzenli ve sürekli ürün alımı konusunda taahhütte bulunduğunu, davalı şirketin sözleşmeden kısa bir süre sonra taahhüt ettiği miktarın çok çok altında ürün alımı yaparak sözleşmeyi ihlal ettiğini, yapılan taahhüt uyarınca davalının 250.000,00 TL’ye kadar sorumluluğu bulunduğunu, davalılardan …’ın da kefil olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkilinin uğramış olduğu davalı şirkete fatura mukabilinde ödenen pazarlama faaliyetlerine katılım bedeli alacakları olan 106.200,00 TL’nin 72.056,70 TL lik kısmının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmede imzasının bulunmadığını, ihbar olunan şirketlerin imzası bulunduğunu ve kotayı tamamlama yükümlüğünün bu şirketleri kapsadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin …/01/2012 tarihinde başladığı, …/01/2013 tarihinde bittiği, sözleşmenin …. maddesine göre aynı tarihte 1 yıl daha uzamış sayıldığı, davacının, sözleşme yenilenirken davalıların 3000 koli ürün satın almaya
yönelik taahhütlerini ihlal ettikleri hususunu ileri sürmediği ve taahhüde aykırılıktan dolayı haklarını saklı tutmadığı, bu nedenle davacının 06/08/2013 tarihinde taahhütlerin yerine getirilmediğini belirterek sözleşmeyi feshedip yatırım bedeli talep etmesinin dürüstlük kuralına da aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, …/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.