Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/4314 E. 2019/1219 K. 18.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4314
KARAR NO : 2019/1219
KARAR TARİHİ : 18.02.2019

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen …/05/2017 tarih ve 2017/92-2017/215 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl davada 2002 yılında yapılan sözleşme uyarınca davacı tarafından yapılan … anıtı ve beş adet rölyeften oluşan eserin … Kaymakamlığı bahçesine kurulumunun yapıldığını, 04.04.2004 tarihinde açılışının gerçekleştirildiğini, 2008 yılında Mayıs ayı içerisinde …’ya gidildiğinde heykelin amatör kişilere boyattırıldığını, kaidenin ön yüzünde yer alan prinç harflerle yazılmış olan …’e ait veciz sözünün yok edildiğini, bronz patineli olarak montajı yapılan anıtın siyah yağlı boya ile rölyeflerin de siyah sprey boya ile granit kaideyi kirletir biçimde boyanmış olduğunu, bunun sonucunda fiberglas malzeme ile dokülmüş olan tüm birleşme yerlerinin açığa çıktığını ve anıtın son derece estetik kirliliğe dönüştüğünü gördüğünü, bu şekilde davacının eserinin şeref ve itibarını düşürecek mahiyette değişitirilerek umuma arz edilmeye başlanmış olduğunu, eylemden dolayı davacının iş kaybına uğradığını, anılan eseri gören kişilerin davacı ile çalışmak istemeyeceklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 20.000,00 TL’ye çıkarmıştır. Birleşen davada ise aynı gerekçelerle eylemin davacının manevi haklarını da ihlal ettiğini ileri sürerek 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ve eserin eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, asıl ve birleşen davada, davanın idari yargı yoluna gidilerek çözümlenmesi gerektiğini, istemin zamanaşımına ugradığını, tazminat isteminin haksız olduğunu, sözleşmeye aykırı değişiklik, tadilat söz konusu olmadığını, esere bakım ve özen gösterildiğini, eserin bozulması ve sanat değerini kayıp etmesinin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, eserin bulunduğu yer itibari ile sorumluluğun davalı idareye ait olduğu, eylemin kamu görevlileri tarafından gerçekleştirilmesi nedeniyle davalı kurumun eylemden hukuki sorumluğunun bulunduğu, yapılan müdahale ile … figürü ile beş adet rölyefin siyah renkte yağlı sentetik boya ile boyandığı, bu şekilde Atatük figürü ile rölyef yüzeylerin arasında belirgin bir renk uyuşmazlığının ortaya çıktığı, eserin fiziki mülkiyetinin sahibi olan kurumun eser sahibi ile yaptığı sözleşme şartlarına göre eser üzerinde tasarufta bulunabileceği, ancak eseri bozamayacağı, yok edemeyeceği ve eser sahibinin haklarına zarar vermeyeceği, eser sahibinin şeref ve itibarını zedeleyecek veya eserin mahiyet ve hususiyetini bozan değişiklikler yapamayacağı, eserin bakımının özenle ve uzmanlığı bulunan kişiler tarafından yapılması gerektiği, buna karşın davalının fikri hakları davacıya ait olan eseri eski hale getirilmesi mümkün olamayacak biçimde özensiz olarak yağlı boya ile boyadığı, bu şekilde eser sahibinin eserin bütünlüğünün korunmasına yönelik manevi haklarının ihlal edildiği, eserin bu şekilde umuma arzının sahibinin şeref ve itibarını zedeleyici niteliğe dönüştüğü, güzel sanat eserinin izinsiz değişikliği halinde eser sahibinin eserin eski hale getirilmesini isteme hakkının bulunduğu, ancak bunun için öncelikle eserin bütün olarak fiilen eski hale getirilmesinin mümkün olmasının gerektiği, bilirkişi görüşüne göre eserin kaidesinin temizlenmesi ve …’e ait veciz sözlerin yeniden monte edilmesi suretiyle yazılması mümkün olmasına karşın, heykel ve rölyef kısımlarının esere zarar vermeksizin eski hale getirilmesinin artık mümkün olmadığı, gerekçeleriyle asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü ile ….000,00 TL maddi, ….000,00 TL manevi tazminatın esere müdahale tarihi olan 01.05.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, asıl ve birleşen davada davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde aşağıda yazılı 252,75 TL harcın temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıya iadesine, 18/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.