Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/4252 E. 2019/4767 K. 24.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4252
KARAR NO : 2019/4767
KARAR TARİHİ : 24.06.2019

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 01/12/2016 tarih ve 2015/439 E- 2016/806 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 07/04/2017 tarih ve 2017/391 E- 2017/300 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadan ticari krediler ve gayri nakdi kredi kullandığını, kredi ödemelerinin vadesinde ödenmeye devam edilmesine rağmen bankanın geçerli bir sebep ileri sürmeden kredi ilişkisini keserek Afyonkarahisar 2. Noterliği’nin ihtarnamesi ile kredinin kapatılmasını istediğini, bankanın kredi ilişkisini haksız olarak çağırdığı gibi %6 oranında kredi erken kapama faizi, komisyon ve BSMV talep ettiğini, müvekkilinin 04.12.2014 tarihinde 77.380,21 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmemiş olduğu halde faiz alındığını, kredi ödemelerinde gecikmenin bulunmadığını, faiz, dosya masrafı ve erken ödeme komisyonu adı altında yapılan ödemelerin iadesinin gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL’nin avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; 30.11.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 51.605,54 TL’na yükselterek 50.000,00 TL’lik kısmı için dava tarihinden, kalan kısmı için ıslah tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili; davacıya gönderilen ihtarname sonrasında sorunların giderilmiş olması sonucu kredi ilişkisi devam ederken davacının başka bankadan kredi kullanmak suretiyle müvekkili ile olan kredi ilişkisini bitirmek için sözlü olarak erken kapama talebinde bulunduğunu, 01.12.2014 tarihli 1.387.567,80 TL tutarlı erken kapama yazısının davacıya verildiğini, ihtarnameden 6 ay sonra erken kapama yapıldığından kredi ilişkisinin müvekkili tarafından sonlandırıldığı iddiasının doğru olmadığını, tahsil edilen erken kapama komisyonunun yasal ve makul olduğunu, müvekkilinin taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 2.8.1. maddesine dayalı olarak bankanın kâr mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri, erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi ve masrafları talep edebileceğini, sözleşmede banka kayıtlarının delil olacağına ilişkin hüküm bulunduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; kredi sözleşmesinin imzalandığı tarih itibari ile 6098 sayılı TBK’nın hükümlerine tabi olduğu, TBK’nın 21. maddesinde genel işlem şartı niteliği taşıyan düzenlemelerin yazılmamış sayılmasına karar verilebileceği, aynı Yasa’nın 96. maddesinde yer alan düzenlemeye göre borçlunun edimini sözleşmede kararlaştırılan süreden önce ifası halinde indirim yapılamayacağı, sözleşmede müşterinin kalan borcunu kısmen veya tamamen vadesinden önce ödemesinin bankanın kabulüne ve bankanın belirleyeceği şartlara tabi olduğuna ilişkin hükümlerin genel işlem şartı niteliğinde olduğu, erken kapama nedeniyle davalı bankanın komisyon alacağının diğer bankalarca da uygulanan %2 oranına göre hesaplanması gerektiği, buna rağmen davacı bankanın %6 oranından erken kapama ücreti hesaplaması ile 77.387,21 TL tahsil ettiği, bilirkişi tarafından %2 oran üzerinden yapılan hesaplamaya göre bankanın tahsil edebileceği erken ödeme ücretinin 25.731,67 TL olduğu gerekçesiyle bakiye 51.655,54 TL alacağın 50.000,00 TL’lik kısmına dava tarihinden, 1.655,54 TL’lik kısmına ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalı vekilinin istinaf başvurusunun, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede erken ödemeye ilişkin oranın belirlenmediği, mahkeme tarafından ilgili yerlerden ticari kredilerde erken kapama komisyon oranlarının sorulduğu, gelen cevaplara göre bilirkişi raporunun alındığı, davalının %6 oranı üzerinden erken kapama komisyonunu davacıdan tahsil ettiği, uygulanması gereken erken kapama ücretinin %2 olduğu, tahsili gereken erken kapama ücretinin 25.731,67 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafça bilirkişi raporuna itiraz edilmediği, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2.646,45 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.