Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/4241 E. 2019/1282 K. 18.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4241
KARAR NO : 2019/1282
KARAR TARİHİ : 18.02.2019

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/07/2016 tarih ve 2014/54-2016/161 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin “VESTEL” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı …’ın, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “VESTA EVİNİZİ DÜZENLEYEN IŞIK+Şekil” ibaresini 11. sınıf ürünlerde marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2011/36759 sayılı başvuruya müvekkilince “VESTEL”, “VESTEL+Şekil” ibareli tanınmış seri markaları gerekçe gösterilerek itirazda bulunulduğunu, itirazın nihai olarak … tarafından reddedildiğini, davalı markanın esas unsurunun “VESTA” ibaresi olduğunu, ayırt edici unsur barındırmadığını, “EVİNİZİ DÜZENLEYEN IŞIK” ibaresinin yardımcı unsur olarak kullanıldığını, markadaki şekil “V” unsurunun, müvekkilinin “V” ibaresi içeren markaları nedeniyle karıştırılma ihtimali yaratacağını, başvuru markası ile müvekkilinin markalarının benzer olduğunu, başvuru markasının müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek …’nın 2013-M-7655 sayılı kararının iptalini, tescili halinde dava konusu markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili; başvuru markasının davacı markalarından farklı olduğunu, ayırt edici unsurlarının bulunduğunu, kapsadığı 11. sınıf ürünlerin hitap ettikleri tüketici nezdinde markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, tanınmışlığın etkili olmadığı, 556 sayılı KHK 8/4 maddedeki risklerin varlığına ve kötü niyetin varlığını ispata yeter delil bulunmadığını, kurum kararının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı markalarının esas ibarelerinin “VESTEL” olduğu, başvuru markası ile davacı markalarının anlamsal olarak değerlendirmelerinin yapılamayacağı, markalar arasında farklılıkların baskın olduğu, karıştırılma tehlikesinin bulunmadığı, 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında benzerliğin bulunmadığı, markalar arasında işletmesel bağlantı zannını tesis edecek yeterlilikte benzerliğin bulunmadığı, davacı markasının tanınmış olduğu, ancak 556 sayılı KHK 8/4 maddesindeki koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.