Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/4205 E. 2019/1215 K. 18.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4205
KARAR NO : 2019/1215
KARAR TARİHİ : 18.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/02/2017 tarih ve 2016/58 E. – 2017/63 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen …/07/2017 tarih ve 2017/718-2017/712 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2014/15258 sayılı ve “şekil+DİMER-SAN” ibareli marka başvurusuna, davacının 2003/09930, 2011/20885, 2011/20883, 2011/20715 sayılı ve “dimer şekil”, “dimer grup”, “dimer group”, “dimer group şekil” ibareli markaları mesnet gösterilerek yapılan itirazın, TPMK …’nın 2015/M-11382 sayılı kararıyla haksız olarak reddedildiğini, markalar arasında benzerlik olduğunu ileri sürerek, TPMK … kararının iptaline, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … ve Marka Kurumu vekili, … kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davanın itirazın yapıldığı tarihteki koşullara ve dayanılan nedenlere göre ele alınıp sonuçlandırılması gerektiğini ve davacının haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davacının “şekil+DİMER” ve “Dimer Grup” ibareli tescilli markaları ile davalının “şekil+Dİ-MER-SAN” ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunsa da, başvuruda kabul edilen mal ve hizmetler ile davacının mesnet markalarındaki mal ve hizmetlerin benzemediği, davacı tarafın önceye dayalı hak iddiasının ispat edilemediği, davalının marka başvurusunu kötüniyetle yaptığının da ispat edilemediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi’nce, davacının itiraza mesnet markalarının …. sınıfta “doğal taşlar, yapay taşlar, doğal mermerler, yapay mermerler” emtiaları ile 37. sınıf kapsamındaki “madencilik ve metal çıkarma hizmetleri” sınıflarında da tescilli bulunduğu, bu mal ve hizmetlerin, başvuru kapsamındaki 40. sınıf “mermer, granit, traverten, doğal taş, yapay taş işleme hizmetleri, mermer ve traverten doğal taş ham maddesini (blok veya moloz) keserek ve bunları işleyerek mamul hale getirmek” hizmetleri ile 556 sayılı KHK.’nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olduğu, iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan bilirkişi incelemesine gerek olmadığı, benzer emtialar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, davalı şirketin 2014/15258 sayılı marka tescil başvurusunun işlemden kaldırıldığı, bu nedenle hükümsüzlük talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken bu konudaki talebin reddine karar verilmesinin de hatalı olduğu gerekçeleriyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, TPMK …’nın 2015-M-11382 sayılı kararının 40. sınıf “mermer, granit, traverten, doğal taş, yapay taş işleme hizmetleri. (mermer ve traverten (doğal taş) ham maddesini (blok veya moloz) keserek ve bunları işleyerek mamul hale getirmek)” hizmetleri yönünden kısmen iptaline, hükümsüzlük talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK’den alınmasına, 18/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.