Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/4202 E. 2019/1236 K. 18.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4202
KARAR NO : 2019/1236
KARAR TARİHİ : 18.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/…/2016 tarih ve 2015/104 E. – 2016/463 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 30/06/2017 tarih ve 2017/664-2017/634 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı kurum vekili ile davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tanınmış, “MAHMOOD TEA” ibareli marka ile 2010/54027, 20011/48216, 2012/54274, 2012/12806 sayılı, “MAHMOOD COFFEE”, “MAHMOOD COFFEE”, “MAHMOOD COFFE MOLA KEYFİ” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı tarafça 07/05/2013 tarihinde yapılan, “MAHMUDİ BAYAZIT” ibareli, 2013/41642 sayılı, 30. sınıftaki bir kısım mal ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusuna müvekkili şirketçe, iltibas ve tanınmışlık hukuki sebebine dayanılarak yapılan itirazın reddedildiğini, kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, …’nın 2015-M-1664 sayılı kararının iptali ile başvuru konusu markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, … kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; taraf markalarının mal ve hizmetlerinin aynı veya aynı tür veya benzer olduğu, işaretlerin de sesçil olarak yakınlaşması sebebiyle aklında kalan eksik betimlemelere göre hareket eden ortalama tüketici kesiminin, işaretleri karıştırabileceği, davalı markasını, davacının seri markalarından biri gibi algılayabileceği, yahut farklı markalar karşısında olduğunu anlasa bile işletmeler arasında idari-ekonomik bağ kurabileceği, dava konusu markalar arasında emtialar bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve karıştırma ihtimalinin bulunduğu, bu nedenle, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi anlamında tanınmışlık ve tescil engelinin bulunup bulunmadığının tartışılmasının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, … …’nın 2014-M-16644 sayılı kararının iptaline, 2013/41642 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı, davalı kurum ile davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markalarının, 30. sınıftaki mallar bakımından aynı/aynı tür olduğu, bu malların alıcı grubunun, toplumun tüm kesimi olup, her bütçeye uygun mallar bulunduğundan, bu mallar yönünden yüksek düzeyli benzerlik ve karıştırma riskinin olduğu, emtia listeleri arasındaki yüksek benzerlik ve işaretlerin sesçil olarak yakınlaşması sebebiyle akılda kalan eksik betimlemelere göre hareket eden ortalama tüketici kesiminin, işaretleri karıştırabileceği, davalı markasını davacının seri markalarından biri gibi algılayabileceği, farklı markalar karşısında olduğunu anlasa bile işletmeler arasında idari-ekonomik bağ kurabileceği anlaşılmakla, davalılar … vekili ile Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı kurum vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı kurum vekili ile davalı … vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 18/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.