Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/4177 E. 2019/992 K. 11.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4177
KARAR NO : 2019/992
KARAR TARİHİ : 11.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk mahkemesince verilen 08/02/2017 tarih ve 2015/94 E. – 2017/31 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen …/07/2017 tarih ve 2017/531-2017/721 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketçe, müvekkiline ait ticaret unvanı ve O.M.S esas unsurlu markalarla iltibas oluşturacak “OMAS” ibareli markayı kendi adına için tescil başvuruda bulunulduğunu, 2013/56706 kod numarası verilen başvurunun yayını üzerine, yaptıkları itirazın nihai olarak … tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı markasının müvekkiline ait ticaret ünvanı ve “O.M.S” esas unsurlu markalarla iltibas yaratacak düzeyde benzer olduğu gibi, müvekkiline ait markaların tanınmışlığın da davalı markasının tesciline engel olacak düzeyde olduğunu, davalı şirketin kötü niyetli başvurusuyla müvekkiline ait markaların bilinirliğinden haksız istifade etme amacı taşıdığını ileri sürerek, … kararının iptalini ve davalı şirkete ait başvuru konusu markanın hükümsüz kılınmasını istemiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin ilk olarak OMAS ticaret unvanı ile 1988 yılında kurulduğunu, 2006 yılından itibaren OMAS markalı ürünlerin Türkiye’de de satılmaya başlandığını, müvekkili markalarının dünyanın birçok ülkesinde yerel ve bölgesel tescillerinin olduğunu, başvurunun 9 ve 11.sınıf ürünleri içerdiğini, davacının markalarının bu ürünleri kapsamadığını, bütünü itibariyle bıraktıkları umumi intibaı bakımından başvuru konusu işaret ile davacı markalarının iltibasa neden olmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda,davacıya ait ticaret unvanı ve tescilli markalarla dava konusu başvuru arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak benzerlik bulunmadığı, ortalama düzeydeki alıcıların markalar arasında bir ilişkilendirme kurmayacağı, davacı markalarının tanınmış marka olduklarının kanıtlanamadığı, bu markalar
tanınmış sayılsa da sonucun değişmeyeceği, zira işaret ile markaların tamamen farklı olduğu, davacının ticaret unvanı yönünden de aynı neticenin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, , dava konusu “OMAS” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet markaları ve ticaret unvanının ayırt edici unsurunu oluşturan “OMS” ibaresi arasında anlamsal, görsel ve sescil bir benzerliğin olmadığı, markalar arasında ilişkilendirilme ihtimalinden de bahsedilemeyeceği, dava konusu olayda bilirkişi incelemesi yaptırılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.