Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/4176 E. 2019/909 K. 06.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4176
KARAR NO : 2019/909
KARAR TARİHİ : 06.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04/…/2016 tarih ve 2015/245 E. – 2016/237 K. sayılı kararın davalı kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/07/2017 tarih ve 2017/656-2017/679 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “PUF” esas unsurlu, 29, 30, 32. sınıf mal ve hizmetleri içeren çok sayıda tanınmış markasının bulunduğunu, davalı şirketin “PUFOLATA” ibareli, 2013/94982 sayılı, 29, 30, 32. sınıf mal ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusuna, müvekkili şirketçe iltibas, kötüniyet ile tanınmışlık vakıa ve hukuki sebebine dayanılarak yapılan itirazın, … tarafından nihai olarak reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, …’nın 2015-M-4002 sayılı kararının iptaline, dava konusu marka başvurusunun dava sonuna kadar tescil edilmiş olması halinde markanın hükümsüzlüğü sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … ve Marka Kurumu vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Şeker San. ve Tic. A.Ş vekili, müvekkiline ait marka başvurusu ile davacı markaları arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, taraf markalarının mal/hizmetlerinin aynı veya aynı tür veya benzer olduğu, başvuru kapsamındaki çekişmeli mallar ve hizmetler, makul seviyede bilgilenmiş, özenli ve dikkatli, ortalama tüketiciler yönünden, benzer oldukları gibi, başvuru ile itiraz ve hükümsüzlük istemine dayanak markanın da işitsel, görsel, kavramsal olarak ve genel izlenim itibariyle karıştırılması riski bulunacak düzeyde benzer oldukları, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında tescil engelinin oluştuğu, halkın mal ve hizmetlerin aynı işletmeden veya ekonomik veya ticari olarak bağlantılı işletmelerden geldiği yanılgısına düşebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, Türk Patent ve Marka Kurumu …’nın 2015-M-4002 sayılı kararının iptaline, 2013/94982 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … ve Marka Kurumu vekilince ve davalı şirket vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan emtianın tamamının, davacının önceki tarihli “PUF” markaları ile bir kısım emtia yönünden birebir aynı olup bu bağlamda taraf markalarının hitap ettikleri tüketici kitlesi, birbirleri ile rekabet etme olanakları, birbirleri yerine ikame edilebilirlikleri, dağıtım kanalları vs. yollardan aynı/benzer oldukları, ortalama tüketicinin işaretler arasında iktisadi veya idari bir bağ kurmasının muhtemel olduğu, taraf markaları arasında 556 sayılı 8/1-b maddesi uyarınca benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu gerekçesiyle davalılar Türk Patent ve Marka Kurumu vekili ile … Şeker San. ve Tic. A.Ş vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı … ve Marka Kurumu vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı kurumun temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.