Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/4106 E. 2019/981 K. 11.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4106
KARAR NO : 2019/981
KARAR TARİHİ : 11.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ …. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davad … 11. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen …/02/2017 tarih ve 2014/63 Esas – 2017/85 Karar sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nce verilen 22/06/2017 tarih ve 2017/335-2017/314 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp,düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket ile davacı arasında 03.11.2009 tarihinde Acentelik ve Genç Girişimcilik Sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının acentelik sözleşmesini haksız olarak feshettiğini ileri sürerek feshin haksız olduğunun tespiti ile 1.000,00 TL portföy tazminatının davalıdan tahsiline, ayrıca davalının fesihle ilgili ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan ettirdiği metinde icapsız beyanlara yer vermek suretiyle davacıyı sigortacılık piyasasında iş yapamaz duruma düşürdüğünü, bu eylemin haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek haksız rekabetin tespitine, önlenmesine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin acentelik sözleşmesi gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, destek ödemelerinde bulunduğunu, ancak davacı tarafından imzalanan sözleşmede yer alan hedeflerin yerine getirilmemesinden dolayı sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davalı şirketin haksız rekabet teşkil eden bir eylem gerçekleştirmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
ilk derece mahkemesince, davacının uyarılar ve ihtarlara rağmen sözleşme ile kararlaştırılan hedefleri tutturamadığı, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin 30. maddesi gereğince davalının fesihde haklı olduğu, Ticaret Sicil Gazetesinde davalı tarafından yayınlanan azilname ile davalı şirketin sözleşmenin feshedildiğini ilan ettiği ve azilname içeriğinde de davacı şirket açısından sözleşmenin feshine neden teşkil eden sebeplerin ilan edildiği, ilan edilen metin içeriğinin davacı açısından haksız rekabet teşkil edecek nitelikte olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nce, uyarılar ve ihtarlara rağmen davacı acentenin sözleşme ile kararlaştırılan hedefleri tutturamadığı, bu nedenle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, acentelik sözleşmesinin sona erdiğini bildiren azilnamenin tescil ve ilan edilmesinde bir hukuka aykırılık olmadığı, azilname içeriği incelendiğinde davalının azil sebebini
bildirmenin ötesinde davacıyı rencide edici davacıyı kötülemeye varan bir ifadeye yer verilmediği gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.