YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4001
KARAR NO : 2019/3819
KARAR TARİHİ : 15.05.2019
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Kütahya 1.Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 01/03/2017 tarih ve 2016/498-2017/138 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı; ünlü bir çini ustası olan babası Sıtkı Olçar’ın ölümünden sonra belgeselinin çekimi için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile davalının mali destek sözleşmesi imzaladığını, davalının babası ve eserleri hakkında gerekli araştırmayı yapmadan, yalan yanlış bilgilerle ve sözleşmenin 7. maddesine aykırı olarak belgesel filmi çektiğini, üçüncü kişilere ait eserlerin babasının eseri gibi gösterildiğini, çocukluk resimlerinin gerçeği yansıtmadığını, belgeselin ses ve görüntü kalitesinin yetersiz olduğunu, teknik şartlara uyulmadığını, babasının arşivinden yeterince yararlanılmadığını ileri sürerek “Sıtkı Usta” isimli filmin çoğaltılmasının, dağıtımının ve yayımının durdurularak tecavüzün men’ini talep ve dava etmiştir. Davacı, 02.11.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile filmin davalı tarafından gösteri merkezlerinde kamuya sunulduğunu, davalının 40.000 TL destek aldığını, bu eylemin Sıtkı Olçar’ın ailesinin şeref ve haysiyetini aşağıladığını ileri sürerek FSEK’nin 70. maddesine göre 40.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, tarafı olunmayan sözleşmeye atıf yapılamayacağını, belgesel CD’sindeki tüm bilgi, belge ve resimlerin davacının arşivinden yararlanılarak oluşturulduğunu, itiraz üzerine iyiniyetle bir çalışmanın daha yapıldığını, sözleşmenin akidi Bakanlığın belgesel CD’sini kabul ederek bu hususta bir uyuşmazlık çıkarmadığını, eser üzerinde davacının bir hakkının bulunmadığını, usulüne uygun bir ıslahın yapılmadığını, davacının, belgeselin gösterileceği sırada müvekkilinin öğretim görevlisi olarak çalıştığı üniversiteye ihtar göndererek müvekkilini zor durumda bıraktığını, gerçeğe ve etiğe aykırı yaklaşımları sonucunda davalı hakkında anılan belgesele dayalı olarak hukuka aykırı yayınların ortaya çıktığını, davacının gazeteye verdiği demeçlerin müvekkilini derin bir üzüntüye düşürdüğünü ileri sürerek asıl davanın reddini, karşı davada 10.000 TL manevi tazminatın faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; belgeselde murisin hatırasına yakışmayacak özensizliklerin bulunduğu, yayım kalitesinde olmadığı, Sıtkı Usta’yı yansıtacak içeriğe de sahip olmadığı, yapılan çalışmanın sanatçının hatırasına saygısızlık olacak boyutta olduğu, bunun davacıda üzüntü yarattığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile, “Sıtkı Usta Belgeseli” adlı filmin çoğaltılmasının,
dağıtımının ve yayımının durdurulmasına, tecavüzden doğan manevi tazminat talebi dışındaki tazminat taleplerinin ve bu taleplerin saklı tutulması talebinin reddine, belgeselin İstanbul Üniversitesi’nde gösteriminin durdurulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 3000 TL manevi tazminatın talep tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, HMK 133/2. maddesi gereği süresinden sonra açılan karşı davanın tefrikine, karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, davacının murisi Sıtkı Olçar’a ait eserlerin de yer aldığı, murisin sanat yaşamına ilişkin meydana getirilen belgesel niteliğindeki sinema eseri nedeniyle bu belgeselde yer alan görsellerin bir kısmının murise ait olmadığı, davacı ve 3. kişilerin eserlerinin murisin eseri gibi gösterildiği, belgesel filmin ses ve görüntü kalitesinin yetersiz olduğu, teknik şartlara uyulmadığı, filmin yapımında yeterli araştırmanın yapılmadığı, bu hususların murisin kişilik haklarını ihlal ettiği iddiasına dayalı olarak tecavüzün meni, belgeselin çoğaltılmasının, dağıtılmasının, yayımının durdurulması talebidir. Mahkemece davacının murisinin şeref ve haysiyetinin ihlal edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, dosya kapsamı itibariyle belgeselin umuma arz edilmemiş ve yayımının yapılmamış olması nedeniyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken bu sebeple davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 7,60 TL harcın temyiz eden davacı/karşı davalıya iadesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı/karşı davacıya iadesine, 15/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.