YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3959
KARAR NO : 2019/1113
KARAR TARİHİ : 13.02.2019
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02/03/2017 tarih ve 2015/256-2017/… sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili, davalı … vekili, davalı … vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankaların nezdinde hesabı bulunduğunu, 14.06.2010 tarihinde bu hesaplarından internet bankacılığı yoluyla bilgisi ve onayı dışında toplam 16.141 TL’nin çekildiğini, bu işlemlerin sahte vekaletname ile sim kartı değiştirildikten sonra gerçekleştirildiğini ileri sürerek, 16.141 TL’nin (her bir banka yönünden ne kadar zarar çıktıysa bankalar bu miktarla sınırlı olmak üzere, iletişim şirketi ise zararın tümünden sorumlu olmak üzere) 14.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı bankaların Isparta şubelerindeki interaktif hesaplarına …/06/2010 tarihinde internet bankacılığı kullanılmak suretiyle bilgisi dışında girilerek toplam 11.710,00 TL zarara uğratıldığı, davacının internet bankacılığı işlemlerinde kullandığı şifrenin davacı müşteriden ele geçirildiği somut olarak kanıtlanamadığı, davacının kendi sorumluluğu ve kontrolü altında yapılan internet bankacılığı işleminde güvenlik tedbirlerine uymadığı hususunda delil bulunmadığı, bu nedenle davacının oluşan zararda müterafik kusurunun bulunmadığı, güven kuruluşları olan bankaların topladıkları mevduatı sahtecilere karşı özenle korumak zorunda oldukları, bu hususta objektif özen borcu altında olan bankaların hafif kusurlarından dahi sorumlu oldukları, internet bankacılığı yoluyla yapılan işlemlerde gerekli önlemleri almayan bankaların kural olarak özen yükümlülüğünü ihlal ettiğinden asli kusurlu oldukları, bu nedenle davacının davalı bankalara yönelik açmış olduğu tazminat davalarının kısmen kabulü gerektiği, fakat sahtecilik eylemleri davalı bankalara karşı
işlendiğinden, bankalar tarafından ileride açılacak davada iletişim firmasının kusurlu olup olmadığı, olayla zarar arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı inceleneceğinden işbu davada husumetin davalı …ye yöneltilmesi mümkün bulunmadığı gerekçesi ile davalı …Ş. aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, bankalar yönünden ….200,00 TL’nin davalı … … Bankası A.Ş’den, 5.420,00 TL alacağın davalı …Ş’den, 4.090,00 TL alacağın davalı …den …/06/2010 tarihinden itibaren işletilecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin alacak talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, davalı … vekili, davalı … vekili temyiz etmiştir
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili, davalı … vekili, davalı … vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekili, davalı … vekili, davalı … vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 279,39 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı …’tan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 49,72 TL harcın temyiz eden davalı …’na iadesine, istek halinde aşağıda yazılı 155,60 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, …/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.