Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3931 E. 2019/1068 K. 12.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3931
KARAR NO : 2019/1068
KARAR TARİHİ : 12.02.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 01/06/2017 tarih ve 2017/18-2017/416 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin kereste ticareti yaptığını, dava dışı … Mad. Yay. İnş. Tur. Org. San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti’nin müvekkilinden kereste satın aldığını, bunun karşılığında … A.Ş. … Şubesinin ….8.2009 tarihli, 7523151 nolu, ….868,00 TL, ….8.2009 tarihli, 7523152 nolu ….606,00 TL, … Bankası … Şubesi’nin ….8.2009 tarihli, 8008027 nolu, ….000,00 TL tutarlı üç adet çeki müvekkiline teslim ettiğini, müvekkilince 36.790,00 TL tutarında malın çekler karşılığında bu şirkete teslim edildiğini, müvekkilinin daha sonrasında söz konusu çeklerin sahte evraklarla bankalardan alındığını, dava dışı şirketin yetkilisinin aslında ölü olduğunu, bu şahsın ölü olmasına karşın şirket hisselerini satın almış gibi gösterilerek şirket yetkilisi yapıldığını, bu şahıs adına imza sirküsü çıkartılarak başka şahıslara düzenleme şeklinde vekaletname verildiğini, bu vekaletnameler uyarınca hesapların açılıp müvekkiline verilen çeklerin alındığının öğrendiğini, bu konuda … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2009/27925 soruşturma sayılı dosyasında tahkikatın yürütüldüğünü, davalılardan … ve …’nun Noter olduklarını, söz konusu sahte evrakların tanzimi sırasında gerekli özeni göstermemeleri nedeniyle ölü … adına hisse devri, imza sirküleri ve vekaletname düzenlendiğini, bu belgeler uyarınca davalı bankalardan çek karnelerinin alındığını, çek karnelerinin verilmesi ve belgelerin düzenlenmesinde gerekli özeni göstermeyen davalıların kusurları nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek 36.790,00 TL’nin davalı … ./..
Bankasının sorumluluk tutarı ….000,00 TL olmak kaydıyla çek tarihlerinden itibaren işletilecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili, müvekkilinin olay tarihinde yürürlükte bulunan 3167 sayılı Yasa uyarınca çek karnesi verilmesi ve çek hesabının açılmasına ilişkin gerekli tüm dikkat ve özeni gösterdiğini, davalının zararının ispatının gerektiğini, bunun için davacı tarafından borçlu aleyhine tüm kanuni yolların tüketilmesinin zorunlu olduğunu, davacının ticari ilişki içine girdiği şahıslar hakkında gerekli araştırmayı yapmayarak kendi kusuruyla zarara sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkilince dava dışı … Madencilik Yay. İnş. Tur. Org. San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti’yi temsile yetkili olduğunu sunduğu belgelerle ispat eden … isimli şahıs adına vekaletname tanzim edildiğini, bu işlem sırasında gerekli kontrollerin yapıldığını, dayanak imza sirkülerini düzenleyenlerden teyit alındığını, müvekkilinin olaya dair bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının bizzat kendisinin basiretli davranmayarak zarara sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkilince 31…2009 tarihli hisse devir sözleşmesi ve 6.4.2009 tarihli imza sirkülerinin düzenlendiğini, müvekkilinin Noterlik Kanunu uyarınca belgelerin tanzimi sırasında üzerine düşen tüm yasal yükümlülükleri yerine getirdiğini, olay tarihinde merkezi nüfus kayıt sistemine girme yetkisinin bulunmadığını, davalı bankaların çek hesabı açıp çek karnesi verme eylemlerinin olayla müvekkili arasındaki illiyet bağını kestiğini, davacının basiretli tacir gibi davranmayarak zarara bizzat sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Şubesi vekili, ortada semeresiz kalmış bir icra takibinin bulunmadığını, davacının öncelikle zararının varlığını ispatlaması gerektiğini, dava konusu çeklerin verilmesinde müvekkiline atfı kabil bir kusurun bulunmadığını, davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek zarara bizzat sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak tüm dosya kapsamına göre, davalı bankaların çek karnesi almak üzere vekaletname veren kişinin hayatta olup olmadığını kolayca araştırıp öğrenebilecekken bunu çok sonrasında araştırdıkları, bu suretle Çek Kanunu uyarınca çek karnesi verilen kişinin ekonomik ve sosyal durumu gibi hususların tespitine dair gerekli basiret ve özeni göstermedikleri, noterlik görevi kapsamında işlem yapan davalıların da nüfus cüzdanı ibraz eden kişinin gerçek kimliğini tespit etme ve nüfus cüzdanının sahteliğini araştırma hususunda yeterli incelemeyi yapmadığı, kimlik tespiti açısından nüfus cüzdanı haricinde sürücü belgesi, ruhsat ve benzeri belgelerin ibrazını istemediği, her ne kadar yapılan işlemler açısından olay tarihinde yasal zorunluluk bulunmasa da İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün Kimlik Paylaşım Sisteminden, işlem yapmak üzere ibraz edilen nüfus cüzdanında kimlik bilgileri yer alan şahsın sağ olup olmadığını kontrol etmediği, davacının ise basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğu, ilk defa ticari ilişki içine girdiği şirket ve ortaklarına ilişkin gerekli araştırmayı yapmadığı bu suretle tarafların mütefarik kusurlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ….876,05 TL’nin (davalı … A.Ş tarafından 5.250,00 TL’yi aşmamak ve bu miktar ile sınırlı olmak kaydıyla) dava tarihinden itibaren işletilecek avans, davalı şahıslar … ve … yönünden yasal faiz işletilerek, faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin bütün, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
…- Dava, davalı noterler tarafından sahte nüfus cüzdanına dayalı olarak ölü şahıs adına limited şirket hisse devri sözleşmesi yapılması, bu devre binaen imza sirküleri çıkartılıp vekaletname düzenlenmesi, davalı muhatap bankaların çek hesabı açarken gerekli araştırmayı
yapmaması ve bu hesaptan keşide edilen çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle, çek hamilinin uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, tarafların mütefarik kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT’nin …/…. maddesinde yer alan “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” şeklindeki düzenleme gereği, ret sebebi aynı olan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hatalı olarak davalılar …, … ve … lehine ayrı, diğer davalı … lehine ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli olmayıp, kararın bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin bütün, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (…) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 11 ve … nolu bentlerinin hükümden tamamen çıkarılmasına, 11. bent olarak “Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre ….869,67 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile 1.170, 00 TL’sinin davalılar …bank, …, … ve …anti Bankası’a, kalan 1.699, 67 TL’nin davalılar …, … ve …’a verilmesine” bendinin eklenmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 259,76 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, …/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.