Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3909 E. 2019/954 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3909
KARAR NO : 2019/954
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen …/…/2016 tarih ve 2015/287 E. – 2016/414 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 09/06/2017 tarih ve 2017/668-2017/576 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “Flo”, “Floris Flo”, “Flo Akademi”, “Flove ayakkabımı seviyorum! + Şekil”, “Flozof” ibareli markaların sahibi olduğunu, Türkiye genelinde 195 adet “FLO” adı altında mağaza işlettiklerini, Türkiye’de ayakkabı marketi sisteminin öncülüğünü yaptıklarını, davalı Şirketin ‘FOL’ ibareli marka başvurusuna itirazlarının, diğer davalı TPMK’nın … kararı ile reddedildiğini, oysa davalı şirketin tescil talebinin müvekkili firmanın tanınmışlığından yararlanmak amaçlı ve kötü niyetli olarak yapıldığını, iltibas tehlikesi bulunduğunu ileri sürerek, … kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin markası ile davacıya ait markaların görsel, fonetik veya anlam bakımından hiçbir şekilde benzerliğinin bulunmadığını, 1994 yılından bu yana sektörde yer alan müvekkili şirketin hiçbir tacirin markasından ya da haklı unvanından yararlanma çabasının olmadığını savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, davalının “FOL” ibareli marka başvurusu ile davacının “FLO” ibareli markaları arasında 18. sınıftaki “işlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler, derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar (çantalar, deri ve kösele kutular ve sandıklar, anahtarlıklar dahil).” …. sınıfta yer alan “çoraplar. Ayak giysileri” emtiaları yönünden biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerliğin bulunduğu, bu mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibasın oluştuğu, iltibas oluşturmayan diğer emtialar yönünden davalı başvurusunun, davacının tanınmış olduğu iddia edilen markasından istifade ederek haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hususlarının somut olayda gerçekleşmediğinden, 556 sayılı KHK’nın 8(4) maddesinin uygulanmasının koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı TPMK …’nın 29/07/2015 tarihli 2015/M-7181 sayılı kararının anılan emtialar yönünden iptaline, diğer davalı markasının bu emtialar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili ile davalı TPMK vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, istinaf taleplerinin esastan karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı TPMK vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.