Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3893 E. 2019/1017 K. 11.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3893
KARAR NO : 2019/1017
KARAR TARİHİ : 11.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ …. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen …/…/2016 tarih ve 2014/1181 E. – 2016/719 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nce verilen …/04/2017 tarih ve 2017/122-2017/130 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar … ve … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin ortağı oldukları davalı şirketin 30.04.2014 tarihinde yapılan 2013 yılına ait olağan genel kurul toplantısında alınan 4 nolu kararla şirket yönetim kurulu üyeleri olan dava dışı …,…. ve …’ın ibralarına karar verildiğini, ancak ibra kararının …’nın 436. maddesine aykırı olduğunu, şirketin 2013 yılına ilişkin bilançolarının gerçeği yansıtmadığını, bu döneme ait bilançolara itibar edilerek ibra kararı verilemeyeceğini, şirketin daha önceki genel kurul toplantısında alınan yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararın iptali için açılan davanın … 36. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/329 E. sayılı dosyasında görülerek kararın iptaline hükmedildiğini, ayrıca … 28. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/60 E. sayılı dosyasında yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin davada şirkete ait gayrimenkullerin satış bedelinin gerçek değerinin altında olması nedeniyle yönetim kurulu başkan…’ın şirkete tazminat ödemesine hükmedildiğini, tüm bu nedenlerle şirket kayıtlarına itibar edilmesinin mümkün bulunmadığını, ayrıca şirketin feshi talebiyle … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/61 E. sayılı davasının derdest olduğunu ileri sürerek 30.04.2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin alınan 4 nolu kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, … 28. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/60 E. sayılı dosyasında verilen kararın Dairemiz tarafından bozulduğunu ve halen derdest olduğunu, … 36. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/329 E. sayılı dosyasından verilen kararın da henüz kesinleşmediğini, davacıların bilançoların gerçeği yansıtmadığı yönündeki iddialarının tek dayanağının şirkete ait taşınmazların 06.02.2005 tarihinde değerinin altında bir bedelle satılması ve bu şekilde şirketin zarara uğratılması iddiasına dayalı açılmış olan tazminat davası olduğunu, 2005 yılında yapılan satışın 2013 yılına ait bilançolara etkisinin bulunmadığını, şirketin feshine ilişkin davanın … 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/61 E. sayılı dosyasında derdest olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; tüm dosya kapsamına göre, 2005 yılında satışı yapılan taşınmazın değerinin altında satıldığı iddiasının dava dışı yönetim kurulu üyesi…. aleyhine açılan sorumluluk davasının konusu olduğu, mezkur davada sorumluluğa hükmolunsa dahi bu işlemin 2013 yılı bilançolarını ve buna istinaden 2013 yılı işlemleri nedeniyle yönetim kurulunun ibrasını etkilemeyeceği, …’nın 436. maddesinde yönetim kurulu üyelerinin sadece kendi ibralarında değil diğer üyelerin ibra kararında da oy kullanamayacaklarının düzenlendiğini ancak bu durumun doğrudan alınan ibra kararının iptali sonucunu doğurmayıp, söz konusu aykırılığın kararın alınmasında etkili olup olmadığının önem arz ettiği, eş anlatımla oy kullanmaması gerekenlerin oylar hariç tutulduğunda karar yine değişmiyorsa iptal koşullarının oluşmayacağı, 30.04.2014 tarihli genel kurul hazirun cetveli incelendiğinde tüm pay sahiplerinin toplantıya katıldığının anlaşıldığı, toplam pay adedi olan ….000.000’dan ibrası oylanan yönetim kurulu üyesi …’a ait 1.500.000, ….’a ait 51.623 ve…n’a ait 100 oyun çıkarılmasıyla 1.448.277 hazır bulunan oy üzerinden değerlendirme yapılarak ibra kararının değerlendirileceği ve nihayetinde 809.443 olumlu oy, 638.834 olumsuz oy kullanılmış olduğu, bu nedenle yönetim kurulu üyelerinin oylamaya katılmamış olması halinde dahi ibra kararının yasaya uygun olarak alındığı, ibraya ilişkin alınan 4 nolu kararda kurul üyelerinin oy kullanması şeklinde ortaya çıkan kanuna aykırılığın kararın alınmasında hiçbir etkisinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar … ve … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ibra oylamasında olumlu oy kullananların …’ın eşi ve alt soyu olduğu istinaf dilekçesinde ileri sürülmüş ise de adı geçenlerin şirket işlerinin görülmesine herhangi bir surette katıldığının iddia edilmediği, Kanunda ki yoksunluk halinin gerçekleşmesi için, gündem maddesinin, pay sahibi veya eşi veya usul ve füru ile şirket arasındaki şahsi bir işe yahut Kanunda sayılan diğer hallere dair olması gerektiği, yönetim kurulu üyelerinin ibrasının kişisel bir iş olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından, anılan Yasa hükmünün yönetim kurulu üyelerinin ibrası konusunda oy hakkından yoksunluk hali olarak değerlendirilmesinin de mümkün olmadığı, buna göre…ın eşi ve alt soyunun oy kullandığı ileri sürülmüş ise de alınan ibra kararı yönünden olumlu oy kullanan paydaşların oydan yoksun olmadıkları, davacıların sair istinaf sebeplerinde ileri sürdükleri bilançoların gerçeği yansıtmadığı iddiasını ise yeterince somutlaştırmadıkları, ileri sürülen bir işlemdeki usulsüzlüğün tüm kayıtların geçersizliği sonucunu doğurmayacağı ve yönetim kurulu üyelerinin kendi ibraları için oy kullanmalarının sonuca etkili olmadığı, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacılar … ve … vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar … ve … vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılar … ve …’dan alınmasına, 11/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.