Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3799 E. 2019/781 K. 04.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3799
KARAR NO : 2019/781
KARAR TARİHİ : 04.02.2019

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/…/2016 tarih ve 2015/396 E. – 2016/369 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen …/05/2017 tarih ve 2017/462-2017/476 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin birçok şehirde mermer, traverten ve diğer doğal taşları üreten, bunları fabrikalarında işleyen ve tescilli/tescilsiz markalarıyla çok sayıda ülkeye ihraç eden bir şirket olduğunu, uzun yıllardan beri kullanarak maruf ve meşhur kıldığı “MAYACREAM(…)” ibaresinin tescili için davalı Kuruma başvurduğunu, bu başvurunun 556 sayılı KHK’nın 7. maddesi uyarınca reddedildiğini ancak söz konusu madde uyarınca bu ibarenin tesciline engel olacak bir halin mevcut olmadığını, anılan ibarenin bir malın cinsini, kalitesini, yöresini, üretim tarihini göstermediğini, bir ya da daha çok yerde kullanılmasının kendisine bu niteliği kazandırmayacağını, başvuruya konu ibarenin müvekkili tarafından en az … yıldan beri kullanılmakta olduğunu, katalog, reklam ve faturalarında yer aldığını, uluslararası ve ulusal fuarlarda tanıtımının yapıldığını, bu isimle sergilenen ve satılan ürünlerin olduğunu, bu şekilde müvekkilinin söz konusu ibareye ayırt edicilik kazandırdığını, dolayısıyla başvurunun reddine ilişkin … kararının yerinde olmadığını ileri sürerek, …’in ….08.2015 tarih ve 2015-M-7445 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, 556 sayılı KHK’nın 7. maddesi uyarınca söz konusu ibarenin marka olarak tescil edilemeyeceğini, kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu marka başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 5 ve 7/1-a maddeleri anlamında soyut ayırt edici niteliğinin olduğu ve tescil engeli taşımadığı, bununla birlikte davalı kurum tarafından dava konusu başvurunun kapsamından çıkarılan emtialar açısından 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi anlamında somut ayırt ediciliği haiz olmadığı ve işbu emtialar bakımından anılan ibarenin marka olarak tescil edilemeyeceği, zira bu ibarenin inşaat/mermer sektöründe herkesçe kullanılan bir ibare olduğu, 556 sayılı KHK’nın 7/son maddesi uyarınca ibareye kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazandırıldığı iddiasının da ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, içinde inşaat mühendisinin de bulunduğu bilirkişi heyetince sunulan raporda, dava konusu “MAYACREAM(mermer)” ibaresinin ilgili piyasada bir mermer çeşidi olarak bilindiğinin, davacının kendi internet sitesinde de dava konusu ibareyi bir mermer çeşidi olarak saydığının açıklandığı, bilirkişi raporunda internet sitesi adının örnek olarak yazıldığı, nitekim söz konusu ibarenin mermer çeşidi olarak ilgili internet sitelerinde sayıldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.