Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3787 E. 2019/737 K. 04.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3787
KARAR NO : 2019/737
KARAR TARİHİ : 04.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/…/2016 tarih ve 2015/283 E. – 2016/312 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen …/05/2017 tarih ve 2017/471-2017/473 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının “CEP” asıl unsurlu çok sayıda markasının bulunduğunu, davalı şirketin ise “CEPMEKTEP” ibaresinin marka olarak tescili için diğer davalı kuruma başvuru yaptığını, bu başvuruya yapılan itirazın TPMK … tarafından reddedildiğini, bu kararın hukuka uygun olmadığını, davalı başvurusunun davacı markalarına ayırt edilemeyecek derecede benzediğini, iltibas tehlikesinin bulunduğunu, söz konusu başvurunun tescili halinde davacının tanınmış markalarının itibarlarının ve ayırt edici karakterlerinin zedeleneceğini, davalının haksız kazanç elde edeceğini, davalının seçenek özgürlüğüne sahipken söz konusu ibareyi tescil ettirmek istemesinin kötü niyetini gösterdiğini ileri sürerek, TPMK …’in ….05.2015 tarih, 2015-M-3771 sayılı kararının iptaline, markanın tescil edilmiş olması halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesi istemiştir.
Davalı TPMK vekili, davacıya ait markalarla dava konusu işaret arasında benzerlik bulunmadığını, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, markalar arasında benzerlik bulunmadığını, “cep” ibaresinin yalnızca davacının kullanımına bırakılmasının ve üçüncü kişilerin bu ibareyi kullanmasının engellenemeyeceğini, “cep” ibaresinin jenerik bir ifade olup haberleşme cihazları yönünden ayırt ediciliğinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, “CEPMEKTEP” ibareli marka ile davacının “CEP” asıl unsurlu markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında bir iltibas tehlikesinin bulunmadığı, davacının “CEP” ibareli markalarının başvuru tarihi itibariyle tanınmış marka olup olmadığı konusunda dosyaya yeterli delil sunulmadığından eldeki dava bakımından 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi anlamında bir kanaate varılamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Bölge Adliyesi 20. Hukuk Dairesi’nce, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, cevap dilekçesinin davalı şirket adına verildiğinin gerek dilekçe içeriğinden gerekse de dilekçeye ekli vekaletnameden açıkça anlaşıldığı, şirket isminin yanlış yazılmasının maddi hataya dayalı bulunduğu, davalı şirketin başka bir başvuru ile ilgili olarak Türk Patent ve Marka Kurumu’na sunduğu dilekçedeki beyanlarının HMK’nın 308. Maddesi anlamında kabul olarak değerlendirilemeyeceği, markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında benzerlikten söz edilemeyeceği, işaretler arasında benzerlik görülmediğinden 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin değerlendirilmesine yer olmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.