Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3689 E. 2019/834 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3689
KARAR NO : 2019/834
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20/03/2017 tarih ve 2015/415 E. – 2017/90 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 30/06/2017 tarih ve 2017/709-2017/659 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2014/36142 sayılı ve “şekil+BİMZA” ibareli marka başvurusuna, müvekkilinin “…” markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın, TPMK … kararıyla reddedildiğini, müvekkil şirketin markasının tanınmış olduğunu, markaların aralarında karıştırılma olasılığının bulunduğunu, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi yönünden de dava konusu markanın reddinin gerektiğini ileri sürerek davalı TPMK … kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, markaların benzer olmadığını, tüketici kitlesinin farklı olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, tüm dosya kapsamına göre; davalının “şekil+BİMZA” ibareli başvurusuyla davacının “…” esas ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, tanınmışlık açısından ise davalının marka başvurusunda, davacının “…” ibareli markasından dolayı haksız yarar sağlayacağı, onun itibarına zarar vereceği ya da ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğuracağı ihtimalinin kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tarafların markalarını kullanacakları emtia sınıfları aynı olsa da bu emtiaların tüketicilerinin meslek ve sanat erbabı olan profesyonellerden oluştuğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 05/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.