Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3679 E. 2019/824 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3679
KARAR NO : 2019/824
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk mahkemesince verilen 08/…/2016 tarih ve 2015/304 E. – 2016/316 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 04/05/2017 tarih ve 2017/453-2017/416 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin, “INNOVIA” esas unsurlu, tanınmış, markaların sahibi olduğunu, davalı şirketçe …/09/2013 tarihinde yapılan, 2013/80363 sayılı, 43. sınıfta yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri, geçici konaklama hizmetleri, gündüz bakımı (kreş) hizmetleri, hayvan bakım evleri hizmetler” hizmetlerini içeren, “NOVIA” ibareli marka tescil başvurusuna, tanınmışlık ile iltibas vakıa ve hukuki sebebine dayanılarak yapılan itirazın, nihai olarak Türk Patent Enstitüsü Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, …’nın 2015/M-4922 sayılı kararının iptalini, dava konusu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili, … kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Turizm Seyehat Taşımacılık Tic. Ltd. Şti. vekil, müvekkili şirketin 1997 yılından beri … içi ve … dışında NOVIA HOTELS GRUBU olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin Novia markasının yanı sıra aynı zamanda Novis markasının da mevcut olduğunu, tarafların markalarını fiili kullanım alanlarının farklı olduğunu, taraf markalarının birbirlerinden anlam ve şekil itibariyle birbirlerinden farklı olduğunu, günümüzde eğitim seviyesi ve internet teknolojisinin ulaşmış olduğu sınır ve ekonomik refah seviyesinin artması ile tüketicilerin hangi markanın hangi sektörde kime ait olduğunu bildiğini, taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olmadığını, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar taraf markalarının büyük bir çoğunluğu 43. sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri, geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvan bakım evleri hizmetleri.” hizmetlerinde birebir aynı emtiaları kapsamakta ise de “NOVIA” ibareli dava konusu marka ile, 7/1-b maddesi
kapsamında reddine mesnet gösterilen davacıya ait “INNOVIA”, “INNOVIA”, “INNOVIA WORLD RESORT”, “INNOVIDAHOUSE”, “INNOVIA SUTIES”, “INNOVIDA” markaları arasında ayniyet düzeyinde bir benzerliğin mevcut olmadığı, davacıya ait önceki markalardan 2007/13488, 2007/14414, 2008/44688 ve 2013/77218 sayılı markaları kapsamında dava konusu 43. sınıf hizmetlerin yer almadığı bu nedenle 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında değerlendirmede, karşılaştırma konusu markaların emtialarının/hizmetlerinin aynı olduğu, davacı yanın 2013/23530, 2013/55325, 2013/63983 ve 2010/06258 sayılı markalarının esas alındığı, her iki ibarenin dilimizde bilinen bir anlamının bulunmadığı, “NOVIA” sözcüğünün İspanyolca’da “kız arkadaş, gelin” gibi anlamlara geldiği, dava konusu marka başvurusunun, davacının önceki tarihli markaları içerisinde yer alan “NOVIA” ibaresinin, “İN” sesi olmaksızın oluşturulmuş hali olduğu, her ne kadar markaların başlangıç sesleri bu nedenle kısmen farklılaşmış ise de, markaları oluşturan harfler ve dizilimlerindeki ayniyetin, özellikle görsel ve fonetik açıdan işaretler arasında yüksek bir benzerliğe sebebiyet verdiği, taraf markalarının 43. sınıfta birebir aynı emtiaları içerdiği göz önüne alındığında, markaların yeterli sayılabilecek bir düzeyde birbirlerinden uzaklaştıklarından bahsedilemeyeceği, ilgili tüketicinin söz konusu markaları birbirinin serisi şeklinde algılayabileceği ve işaretler arasında en azından iktisadi ve idari bir bağ kurma eğiliminde olabileceği, bu düzeydeki bir benzerliğin ise karıştırılma ihtimaline neden olabileceği, bu nedenlerle, ayrıca 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesi kapsamında bir değerlendirme yapılmasına gerek bulunmadığı, kötüniyet iddiasında bulunan davacının, iddiayı ispatlayamadığı, her ne kadar davalı tarafça 556 sayılı KHK’nın 8/… maddesi kapsamında gerçek hak sahipliği iddiasında bulunulmuş ise de, bu iddia ile başkalarının başvurularına itiraz, tescil halinde hükümsüzlük davası açma hakkı verdiği, ancak kendi başvurusu yönünden kendinden önce başvurusu yapılmış veya tescil edilmiş benzer markaya rağmen kendi başvursunu tescil ettirme yönünde bir hak vermediğinden, bu yöne ilişkin itirazın kabul edilmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, …’nın 14/06/2015 tarih 2015-M-4922 sayılı kararının iptaline, davalı adına kayıtlı 2013/80363 sayılı “NOVIA” ibareli markasının tescilli olduğu 43. sınıf yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 05/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.