Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3668 E. 2019/857 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3668
KARAR NO : 2019/857
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/…/2016 tarih ve 2015/286 E. – 2016/439 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen …/07/2017 tarih ve 2017/669-2017/741 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “Türkiye Takvimi” ibaresinin 16, 35, 41. sınıflarda tescili için davalı kuruma başvuru yaptığını, … tarafından 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi uyarınca “Takvimler” yönünden başvurunun reddedildiğini, oysa müvekkilinin 1982 yılından beri takvim üretip pazarladığını, üretimin 1982 yılından 2004 yılına kadar “Türkiye Gazetesi Takvimi” adı altında yapıldığını, 2005 yılından bu güne kadar da “Türkiye Takvimi” olarak devam ettiğini, başvuru konusu markanın kullanım yolu ile ayırt edicilik kazandığını, KHK’nın 7/son maddesi uyarınca başvurunun reddine ilişkin kararın yerinde olmadığını ileri sürerek, …’in 2014-M-16332 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve Marka Kurumu vekili, tescili istenen işaretin “Takvimler” yönünden vasıf bildirdiğini, işarete kullanımla ayırt edicilik kazandırıldığı iddiasının da ispatlanamadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava konusu marka başvurusunun, başvuru kapsamından çıkarılan “takvimler” malları için somut ayırt ediciliğinin bulunmadığı ve 556 sayılı KHK m. 7/1-c anlamında tescil engelinin olduğu, dava konusu marka başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 7/son kapsamında kullanımla ayırt edicilik kazandığı yönündeki iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.