YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3667
KARAR NO : 2019/887
KARAR TARİHİ : 06.02.2019
MAHKEMESİ : MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 31/01/2017 tarih ve 2015/391 E. – 2017/… K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 16/06/2017 tarih ve 2017/593-2017/606 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davacının inşaat ve su yalıtımı sektöründe faaliyet gösterdiğini, TPMK bünyesinde 2010/02919 nolu faydalı modelin ve 2011 yılında piyasaya “DÜZ AYAK” adıyla sunulan hemzemin duş levhası ürününün gerçek marka hakkı sahibi olduğunu, özellikle yalıtım alanında geliştirilen üründe kullanılan “DÜZ AYAK” ibareli markanın ilk kez davacı yanca sektörde kullanıldığını, bilinen ve tanınan bir ürün haline geldiğini, başvuru konusu 2013/31920 sayılı …. sınıf mal ve hizmetleri içeren “DÜZ AYAK+şekil” ibareli marka tescil başvurusuna yapılan itirazın nihai olarak TPMK … tarafından reddedildiğini, davalı başvurusunun kötüniyetli olduğunu, markaların benzer olması nedeniyle iltibas oluşacağını savunarak, 2015-M-6922 sayılı kararın iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı şirket vekili; itiraza konu düz ayak isimli ürünlerinin farklı alanlarda farklı amaçlar için kullanıldığını, davacının söz konusu ürünü banyo alanında, davalının ise teras, balkon, bahçe alanları ve zemin kaplama plakaları altında kullanıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … ve Marka Kurumu vekili; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak,davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalının 2013/31920 başvuru nolu “DÜZ AYAK + ŞEKİL” ibareli markasının, tescili istenen …. sınıfta yer alan “…Beton, alçı, toprak, kil, doğal ve yapay taş, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı / inşaat / yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler, yapı elemanları, taşınabilir bu malzemelerden yapılar, direkler, bariyerler (ahşap ve sentetik malzemeden kapı ve pencereler dahil)…..Metalden olmayan prefabrik yüzme havuzları…” emtiaları açısından, davacının tescilsiz markasının eskiye dayalı kullanımı nedeni ile KHK 8/… maddesi anlamında benzerlik olduğu, davalı şirket başvurusunun kötüniyetli olarak yapılmadığı, davacı yanın, KHK kapsamında tanınmışlık hükümlerinden yararlanamayacağı, TPMK … 29.07.2015 tarih ve 2015-M-6922 sayılı kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, TPMK …’nın 2015-M-6922 sayılı kararının …. sınıfta yer alan “beton, alçı, toprak, kil, doğal ve yapay taş, ahşap, plastik veya sentetik malzemeden imal edilmiş ve şekil almış yapı/inşaat/yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler, yapı elemanları, taşınabilir bu malzemeden yapılar, direkler, bariyerler (ahşap ve sentetik malzemeden kapı ve pencereler dahil) metalden olmayan prefabrik yüzme havuzları” hizmetleri yönünden kısmen iptaline, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili ve TPMK vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce; taraf markalarının, fonetik, anlamsal ve görsel olarak benzer olduğu, dava konusu marka ile davacının tescilsiz kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığı markanın mahkemenin kısmen kabulüne konu hizmetler bakımından benzer olduğu, ortalama tüketici açısından, taraf markalarını birlikte ya da ayrı ayrı görmesi halinde, bu markaların ilişkili markalar olduğunu düşünebileceği, davalının kötüniyetli olduğu ile davacı markasının tanınmış marka olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davacı vekili ile davalılardan TPMK vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK’dan alınmasına, 06/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.