Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3666 E. 2019/838 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3666
KARAR NO : 2019/838
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/11/2016 tarih ve 2015/227 E. – 2016/345 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabul kısmen reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 04/05/2017 tarih ve 2017/426-2017/420 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2011/42641 başvuru numarasıyla 29, 30, 32, 33 ve 35. sınıflarda tescil edilmek üzere “LİVANO” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, bu ibaresinin davacının tescilli “LİVAN’S+ ŞEKİL”, “LİVAN’S+ŞEKİL”, “LİVİNS+ŞEKİL”, “LİWA+ŞEKİL” ibareli markalarıyla iltibasa neden olabileceği gerekçesiyle … … nezdinde itiraz ettiğini ancak itirazın reddedildiğini, kararın haksız olduğunu ileri sürerek … … kararının iptaline ve davalının başvuru konusu markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, … kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı markasının tanınmış olmadığını, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, tüm dosya kapsamına göre; davacının …’ye karşı açtığı davanın yasal süresinde açılmadığı gerekçesiyle tefrik edilmiş ve reddine karar verilmiş olup, markaların kelime olarak anlamlarının bulunmadığı, aralarında iltibasa sebep olabilecek mahiyette benzerliğin bulunduğu, dava konusu marka ile davacının mesnet olarak gösterdiği markaların hizmet sınıflarından bazılarının ortak olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle davalının başvuru konusu markasının hizmet sınıflarından; 33. sınıf: Alkollü içecekler (biralar hariç), 35. sınıf: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (Ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil), Büro hizmetleri, İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (ithalat-ihracat acente hizmetleri dahil), Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri, Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri,” hariç diğer hizmet sınıfları için hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekilleri istinaf isteminde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, hükümsüzlük davasında, ilk derece mahkemesinin verdiği kararda usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığından davacı vekilinin tüm, davalı …. vekilinin sair istinaf başvurularının esastan reddine, mahkemenin hakkında tefrik kararı verdiği … kararı ile ilgili hükümde iptal kararı vermesi nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile 2011/42641 sayılı markanın 33. sınıf “alkollü içecekler, (biralar hariç),” 35. sınıf “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil), büro hizmetleri, iş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, (ithalat-ihracat acente hizmetleri dahil) ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri, açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri” hariç olmak üzere kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.