Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3653 E. 2019/741 K. 04.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3653
KARAR NO : 2019/741
KARAR TARİHİ : 04.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/11/2016 tarih ve 2015/175 E. – 2016/368 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 09/06/2017 tarih ve 2017/574-2017/582 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının WIPO nezdinde tescilli, “DR.ORGANIC LTD” ibareli, 2009/60130 sayılı, 03. sınıftaki mal ve hizmetleri içeren tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalı tarafça yapılan “DR ORGANIC” ibareli, 2013/75196 kod numaralı, 35. sınıftaki mal ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusuna tanınmışlık ve iltibas vakıasına dayanılarak yapılan itirazın, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kısmen kabul edildiğini, bu karara yapılan itirazın ise nihai olarak … tarafından kısmen kabul, kısmen reddedildiğini, davalının daha önce 03. ve 05. sınıfta yer alan mallar için 2012/67457 numara ile “DR. ORGANIC” ibaresinin tescili için başvuruda bulunduğunu ancak bu başvurunun davacının markası nedeniyle reddedildiğini, davalı başvurusunun tümüyle reddinin gerektiğini ileri sürerek, …’nın 2015-M-908 sayılı kararının iptaline, markanın davalı adına tescil edilmiş olması halinde ise hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, … kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince, taraf markalarının kapsadığı mal ve hizmetlerin farklı olduğu, ancak davacı markasının emtia listesinde, 03. sınıfta yer alan bazı mal ve hizmetler ile davalı markasındaki bazı mal ve hizmetlerin benzer olduğu, ticari bir malı üreten bir işletmenin, ürettiği malı satmasının işin doğası gereği ve ticari faaliyetin zorunlu bir sonucu olduğu, mal üreten işletmenin, aynı zamanda o malı satmak için ayrıca 35.06 sınıfta da markasını tescil ettirmesine gerek olmadığı, ancak bir işletme mağazasında kendi ürettiği mallar hariç, başka firmalara ait ürünleri de satıyorsa bu durumda tescile ihtiyaç duyulacağı ve dolayısıyla 35. sınıfta da marka tescilinin gerekeceği, dava konusu markanın tescil edilmek istenildiği emtia grubunun da 1-34. sınıfta yer alan emtialarla doğrudan ilişkilendirilmeye müsait olduğu, davalı başvurusu ile davacı
markasının benzer mal ve hizmetler bakımından 556 sayılı KHK’nın 7/1- b ve 8/1-b maddesi anlamında iltibasa neden olacağı, davalı başvurusunun kötüniyetle yapıldığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile …’nın 2015-M-908 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı TPMK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi’nce, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markalarının ayırt edilemeyecek düzeyde benzer oldukları, kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının ise mahkemenin kabulüne konu olanlar dışında farklı olduğu, davalı tarafça daha önce davacı markasının tescilli olduğu sınıfta tescil yaptırmak üzere aynı ibare için marka tescil başvurusunda bulunulduğu, ancak bu başvurunun davacıya ait tescilli marka mesnet gösterilerek reddedildiği, bunun üzerine davalı tarafından başvurunun, 35. sınıftaki hizmetler için yeniden yapıldığı, bu nedenle, davalının davacı markasının varlığından haberdar olmadığının, iyiniyetli olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, … tarafından reddine karar verilen hizmetler açısından mahkemece yeniden değerlendirme yapılmasının işin esasına etkili olmadığı anlaşılmakla, davalı … ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.