Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3645 E. 2019/821 K. 04.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3645
KARAR NO : 2019/821
KARAR TARİHİ : 04.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/…/2016 tarih ve 2015/307 E.-2016/324 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen …/05/2017 tarih ve 2017/465-2017/451 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tescilli “… … Company+şekil” ve “… …-LOGİSTİCS Global Operations Local Solutions+şekil” ibareli markalarının bulunduğunu, davalının ise “hgo+şekil” ibareli markanın tescili için diğer davalı kuruma başvuru yaptığını, bu başvuruya müvekkilince yapılan itirazın nihayetinde … … tarafından reddedildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, zira dava konusu başvurunun müvekkilinin markaları ile iltibasa yol açabilecek derecede benzer olduğunu, müvekkili markalarının esas unsurunu teşkil eden “…” ibaresinin dava konusu başvuruda da aynen kullanıldığını, ayrıca aynı ibarenin müvekkilinin ticaret unvanında da yer aldığını ve bu durumun müvekkilinin mezkur ibare üzerinde önceye dayalı hak sahipliğini kanıtladığını, müvekkili markalarının tanınmış marka olup, davalının bu tanınmışlıktan yararlanma kastıyla kötü niyetli tescil başvurusunda bulunduğunu ileri sürerek, … …’nın 2015-M-5062 sayılı kararının iptaline, davalı başvuru markasının tescil edilmiş olması halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacıya ait markalarla dava konusu işaret arasında benzerlik bulunmadığını, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, süresi içinde davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacı markalarının dava konusu markanın başvuru tarihi itibariyle tanınmış marka olup olmadıkları konusunda yeterli delil sunulmadığı, dolayısıyla tanınmışlık iddiasının yerinde görülmediği, başvurunun kötü niyetli olduğunun da ispat edilemediği ancak dava konusu başvuru ile davacı markaları arasında KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu, gerekçesiyle davanın kabulü ile … kararının iptaline, davaya konu başvuru henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı markalarının esaslı unsurunu “…” ibaresi oluşturmaktadır. Başvuru konusu işaret ise bitişik olarak “HGO” stilize edilmiş harflerle birlikte “HERŞEYGÜZELOLACAK” sloganını içermektedir. Dairemizin yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca işaretlerin benzer olup olmadıkları hususunda değerlendirme yapılırken baskın unsurların yanında üzerinde kullanıldıkları emtia ve hizmetlerin hitap ettikleri tüketiciler nezdinde bıraktıkları genel izlenim dikkate alınmalı ve işaretlerin iltibas tehlikesine yol açıp açmadıkları buna göre değerlendirilmelidir.
Şu halde, somut olayda taraf işaretleri arasında iltibas tehlikesi yaratacak düzeyde benzerlik bulunmamasına rağmen aksi gerekçeyle yazılı şekilde davanın kabulüne dair İlk Derece Mahkemesince verilen kararının kaldırılmasına yönelik davalılar vekillerinin istinaf başvurularının Bölge Adliye Mahkemesince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın davalılar yararına bozularak kaldırılması gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 04/02/2019 tarihinde olarak oybirliğiyle karar verildi.