Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3643 E. 2019/855 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3643
KARAR NO : 2019/855
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/…/2016 tarih ve 2015/223 E. – 2016/362 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen …/05/2017 tarih ve 2017/470-2017/447 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili adına 5 adet “FreeZone” ibareli markanın bulunduğunu, bu markaların seri marka niteliği taşıdıklarını ve tanınmış marka niteliğini de kazandıklarını, davalı şirketin ise bu markalarla iltibas yaratacak “telezone” ibaresinin tescili için diğer davalı kuruma başvuru yaptığını, bu başvuruya müvekkilince yapılan itirazın … … tarafından reddedildiğini, bu kararın hukuka uygun olmadığını, söz konusu başvurunun tescili halinde müvekkilinin markalarının itibarlarının ve ayırt edici karakterlerinin zedeleneceğini, başvuru sahibinin haksız avantaj sağlayacağını, davalı başvurusunun, müvekkilinin seri markalarının yeni bir versiyonu ve/veya devamı olduğu izlenimini yarattığını, davalının seçenek özgürlüğüne sahipken söz konusu ibareyi tescil ettirmek istemesinin kötü niyetini gösterdiğini ileri sürerek, … …’nin ….03.2015 tarih, 2015-M-1900 sayılı kararının iptaline, tescil edilmiş olması halinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı … ve Marka Kurumu vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkilinin … nezdinde tescilli ve başvuru aşamasında bulunan 105 adet markasının bulunduğunu, müvekkilinin başvurusunun yapıldığı tarihte davacının davaya dayanak yaptığı başvuruların tescilli olmadığını, davacının markalarının müvekkilinin başvurusundan sonra tescilinin gerçekleştiğini, davacının dayanak markaları ile ilgili …. kişilerce yapılan itirazlara “zone” ibaresinin ayırt edici olmadığını, 2004/01370 sayılı “zone” ibareli marka ile dava konusu markalarının benzer olmadığını ileri sürüp bu davadaki iddialarını kendisinin çürüttüğünü, davacının kendi beyanları ile çelişki yaratacak iddialarda bulunduğunu, iltibas tehlikesinin bulunmadığını, taraf markalarının görsel, anlamsal ve okunuş olarak farklı
bulunduğunu, davacının markalarının ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, … nezdinde “zone” ibaresini taşıyan 740 adet marka kaydı olup, davacının “zone” ibaresi üzerinde bir tekel hakkının bulunmadığını, davalının markası kapsamındaki pek çok hizmetin davacıya ait marka kapsamında bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu başvuru ile davacı markaları arasında karıştırmaya neden olabilecek bir benzerlik bulunmadığı, işaretlerin görsel, anlamsal ve işitsel yönden farklı bulundukları, işaretler arasında benzerlik görülmediğinden davacı markalarının tanınmış olup olmadıklarının incelenmesine de gerek olmadığı, ayrıca davalının kötü niyetli olduğu iddialarının da soyut nitelikte bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 05/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.