Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3637 E. 2019/793 K. 04.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3637
KARAR NO : 2019/793
KARAR TARİHİ : 04.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01/03/2017 tarih ve 2016/303 E. – 2017/74 K. sayılı kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen …/05/2017 tarih ve 2017/534-2017/492 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin ticaret unvanının esas unsurunun “TAT” ibaresinden oluştuğunu ve bu ibareyi içeren birçok markanın sahibi olduğunu, bu ibarenin kullanılarak tanınmışlık kazandığını, davalı …’nın kötü niyetli olarak 43/1. sınıf hizmetleri kapsayan “TAT SULTAN” ibareli, 2014/96099 sayılı marka başvurusunda bulunduğunu, başvuruya müvekkilince yapılan itirazın kabul edilerek marka başvurusunun reddedildiğini, bu karara karşı davalı tarafından yapılan itirazın ise TPMK … tarafından kabul edilerek marka başvurusunun reddine ilişkin kararın kaldırıldığını, davalı başvuru markasının müvekkilinin “TAT” ibareli ticaret unvanı ile tanınmış markalarına tecavüz oluşturacak, karıştırılma ihtimali yaratacak, seri markalarının arasına sızacak ve müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikte olduğunu ileri sürerek TPMK …’nun 2016-M-5807 sayılı kararın iptalini, dava konusu markanın tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili; davanın süresinde açılmadığını, bütün olarak bakıldığında markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, başvurunun 556 sayılı KHK madde 8/4 anlamında reddini gerektirecek sebeplerin mevcut olmadığını, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı markalarının asıl ve ayırt edici unsurunun “TAT” ibaresinden oluştuğu, eklenen kelimelerin geri planda kaldığı, belirtilen ibarenin 43.sınıf mal ve hizmetler bakımından somut ve soyut anlamda ayırt edici olduğu, davacının hizmet ve ürünlerini “TAT” esas ibareli seri ve birbirine benzer markaları ile birlikte piyasaya sunduğu, davalının “TAT SULTAN” ibareli markasının davacı markaları ile görsel, işitsel ve anlamsal olarak aralarında bağlantı kurulabilecek nitelikte benzer olduğu, eklenen “SULTAN” ibaresinin yeterli farklılık yaratmadığı, bu haliyle davalının markasının davacının seri markalarından bir olarak algılanacağı, başvuru kapsamında yer alan 43.sınıftaki ürün ve hizmetlerin tamamının davacı markalarının kapsamında yer aldığı, ortalama düzeydeki tüketicilerin markaları karıştırabileceği, davalı markasının tescili halinde davacı markalarının elde ettiği bilinirlikten haksız yarar sağlayabileceği, kurum kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile TPMK …’nın 2016-M-5807 sayılı kararının iptaline, davalıya ait 2014/96099 sayılı “TAT SULTAN” ibareli 43. sınıf hizmetler kapsayan markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı TPMK vekili ve davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalı TPMK vekilinin ve davalı …’nın istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı TPMK vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.