Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3626 E. 2019/1107 K. 13.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3626
KARAR NO : 2019/1107
KARAR TARİHİ : 13.02.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/01/2017 tarih ve 2015/35 E.-2017/22 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen …/05/2017 tarih ve 2017/523 -2017/505 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilince 2013/30653 sayılı 30, 35 ve 43. sınıftaki mal ve hizmetleri içeren “PAKFIRIN+ŞEKİL” ibareli marka tescil başvurusu yapıldığını, davalı şirketler tarafından “PAK” esas unsurlu markaları ile iltibas, tanınmışlık, ticaret unvanı ve kötüniyet hukuki sebebine dayalı olarak itiraz edildiğini, itiraz üzerine Markalar Dairesince 30. sınıf bakımından tüm 35. sınıf bakımından kısmi olarak başvurunun reddine karar verildiğini, müvekkilince ve davalılarca bu karara itiraz edildiğini, müvekkilinin itirazının reddedildiğini, davalı itirazı üzerine 43. sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması” hizmetlerinin başvuru kapsamından çıkartılmasına karar verildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ileri sürerek …’nın 2014-M-16004 sayılı kararının iptaline, “PAKFIRIN” markasının talepte bulunulan tüm sınıflar bakımından tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı kurum vekili, … kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirketler vekili, başvuru ile müvekkillerine ait markaların ibare bakımından benzer olduğunu, bu nedenle başvuru kapsamından çıkartılan mal ve hizmet bakımından iltibas tehlikesinin oluştuğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacının “PAKFIRIN” ibareli başvuru markası ile davalıların “PAK” ibareli markaları arasında, başvurunun reddine karar verilen mal ve hizmetler bakımından görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mal ve hizmetler yönünden ayırdığı satın alım süresi içinde, davacının başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden bunun davalı tarafın “PAK” ibareli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, bu açıdan taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki iltibasın oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markalarının 30. ve 35. sınıftaki mal ve hizmetler yönünden birebir aynı olduğu, taraf markalarının ayırt edici, esaslı unsurunun “PAK” ibaresi olduğu, markaların esaslı unsurlarındaki örtüşme ve benzerliğin, tüketici algısında taraf markaları arasında bağlantı kurulmasına sebebiyet verecek düzeyde baskın olduğu, başvuru kapsamında yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” ile davalıların markalarında yer alan 30. sınıftaki “Pastacılık ve Fırıncılık” hizmetlerinin birbiriyle bağlantılı ve birbirini tamamlayan hizmetler olduğu, günümüz ticaret hayatında “pastacılık ve fırıncılık” ürünlerini üretenlerin, bu ürünleri bir hizmet olarak tüketiciye sundukları, taraf markalarının müştereken kapsadığı gıda emtiasının tüketicilerinin toplumun her kesiminden kişiler olduğu, bu nedenle de söz konusu markaları taşıyan mal/hizmetlerin ortalama tüketicisinin, (gıda emtiası yönünden) markayı detaylı şekilde incelemeden hareket edebileceği ve davacının mallarını tercih ederken redde mesnet olan markalardan edindiği olumlu imajı, davacı markasına kolaylıkla aktarabileceği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, …/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.