Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3608 E. 2019/364 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3608
KARAR NO : 2019/364
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/12/2016 tarih ve 2015/65 E. – 2016/337 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 26/04/2017 tarih ve 2017/390-2017/365 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin yiyecek, içecek ve eğlence sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, Osmanlıca kökenli saf, duru anlamına gelen “RAİKA” ibaresinin marka olarak 43. sınıfta tescili için marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davalı tarafın “RAVİKA” ibareli markaları ile yapmış olduğu itiraz üzerine Markalar Dairesince başvurunun reddine karar verildiğini, bu karar karşı itiraz edildiğini, işbu itirazın da YİDK tarafından 014-M-14576 sayılı karar ile reddedildiğini, oysa başvuru ile davalı tarafa ait markalar arasında anlamsal, fonetik ve görsel açıdan farklılıklar bulunduğunu, ayrıca davalının 43.sınıfta bir yatırımda bulunmadığını, ileri sürerek YİDK’nın 2014-M-14576 sayılı kararının iptali ile 2012/71721 sayılı “RAİKA” markasının başvuru kapsamındaki tüm hizmetler yönünden tescil sürecinin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPE vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, başvuru ile müvekkiline ait markalar arasında yer alan (V) harfi farklılığının markaları sesçil yönden aynılık/benzerlikten kurtaramadığını, markalarının kapsamlarının da aynı ya da benzer olduğunu, iltibas ihtimalinin oluştuğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı başvurusunun kelime markası olduğu ve “RAİKA” ibresinden oluştuğu, ibarenin Arapça kökenli olduğu ve “saf, duru” anlamlarına geldiği, davalı markalarının “RAVİKA” ibaresinden oluştuğu, Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde bir anlamı bulunmadığı, davalı tarafından yapılan açıklamalardan bu ibarenin bir köy adı
olduğunun bildirildiği, taraf markalarında sesçil olarak tek farklılığın davalı markalarında kelimenin orta kısmında yer alan (V) harfi olduğu, markaların aynı hece ve ses ile başladığı ve aynı ses ile bittiği, dolayısı ile taraf markalarının sesçil olarak benzer olduğu, ortalama tüketicinin bu anlamları bilme ihtimali düşük olup anlamsal yönden farklılık markaları ayırt etmede etkin bulunmadığı, davacının marka başvurusunda yer alan tüm hizmetlerin davalının 2011/24194 sayılı markasında aynen yer aldığı, bu nedenlerle de somut olayda iltibas tehlikesinin oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markalarının sesçil olarak benzer olduğu, görsel olarak taraf markaları arasında biçimsel olarak bir benzerlik bulunmasa da markaları oluşturan harflerin benzerliğinden kaynaklanan bir benzerlik bulunduğu, sonuç olarak taraf markalarının benzer olduğu, ayrıca dava konusu 2012/71721 kod numaralı “RAİKA” ibareli marka kapsamının 43 sınıf: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil) Hayvan bakım evleri hizmetleri olduğu, davacının 43.sınıf hizmetleri davalının 2011/24194 sayılı markasında yer almakta ve belirtilen hizmetler arasında ayniyet bulunduğu, emtia ayniyetinin davacının marka başvurusunda yer alan tüm emtia yönünden oluştuğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 16/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.