Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3592 E. 2019/359 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3592
KARAR NO : 2019/359
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/12/2016 tarih ve 2016/175 E. – 2016/460 K. sayılı kararın davalı … vekili ve davalı … tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 14/04/2017 tarih ve 2017/367-2017/333 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili ve davalı … tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “CARMEN” esas unsurlu 25.sınıf ürünleri de içeren çok sayıda tanınmış markasının bulunduğunu, davalının 2014/97852 sayılı görsel, sescil ve umumî intiba olarak müvekkilinin tescilli markalarına iltibas ve tecavüz oluşturacak biçimde 25.sınıf ürünleri içeren “…” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun Resmî Marka Bülteninde ilânı üzerine müvekkilinin “CARMEN” esas unsurlu markalarıyla itirazda bulunduğunu, itirazın nihaî olarak YİDK tarafından 2016/M-3592 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı bulunduğunu ileri sürerek davalı … YDİK kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, “CARMEN” ibareli markalar ile “…” ibareli başvurusundaki işaretin, görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde, başvuruda bulunan ve itiraza konu ürünler bakımından karıştırmaya sebebiyet verebilecek seviyede aynı veya benzer olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacının markalarının asıl ve ayırt edici unsurunun “CARMEN” ibaresinden oluştuğu, isim olan “CARMEN” kelimesinin marka kapsamındaki ürün ve hizmetler bakımından derhâl ve doğrudan doğruya ürün ve hizmetlerin cinsini, vasfını veya herhangi bir hâlini belirtmediğinden somut ve soyut olarak ayırt edicilik vasfının bulunduğu, davalı başvurusunun konusu olan işaretin “…” ibaresinden oluştuğu, markadaki asıl ve ayırt edici unsurun “CARMEN” ibaresi olduğu, zira “ile, tarafından” anlamlarına gelen BY ibaresi ile genel olarak “kız, hanımefendi” gibi anlamları olan MİSS ibaresinin CARMEN ibaresine
göre ayırt edicilikte geri planda bulundukları, başvuru konusu “…” ibareli işaret ile davacının “CARMEN” ibareli markalarının anlamsal, görsel ve sescil olarak bıraktığı umumi intiba itibariyle ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzer olduğu, işaret ve markalarda başka bazı unsurlar yer almasının işareti anlamsal, görsel ve sescil olarak davacı markalarından ayırt edici kılmadığı, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında ayırt edicilikte yeterli farklılık yaratmadığı, kapsamların da örtüştüğü, bu nedenle iltibasın oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, kurum kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … ve davalı … vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının “CARMEN” ibareli markaları ile davalının “…” ibareli başvurusu arasında 556 sayılı KHK.nin 8/1-b. maddesi anlamında görsel ve sescil olarak bıraktığı umumi intiba itibariyle ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzerlik olduğu ve ayrıca davalı …’ın istinaf dilekçesinden daha önce … tarafından tescili davacının markaları nedeniyle reddedilen “… CARMEN” marka başvurusunun bulunduğu, bu surette davalının davacı markalarına yanaşma kastının varlığının açık olduğu, ayrıca davalının öncelik hakkı olduğunu ispat edemediği gerekçesi ile davalı … ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı … vekili ve davalı … temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı … vekili ve davalı …’ın temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.