Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3591 E. 2019/521 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3591
KARAR NO : 2019/521
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/01/2017 tarih ve 2016/121 E. – 2017/… K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 11/05/2017 tarih ve 2017/479-2017/459 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı kurum ve davalı şirket vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2013/12534 sayılı “FAVORİNO”, 2013/57387 sayılı “FAVORİMO”, 2013/63605 sayılı “FAVORİM’O” ve 2013/95006 sayılı “TORKU FAVORİMO” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı tarafça ….09.2014 tarihinde yapılan 2014/76910 kod numaralı “TURKUAZ FAWORİ” ibareli marka tescil başvurusuna, iltibas ile tanınmışlık vakıa ve hukuki sebebine dayanılarak müvekkilince yapılan itirazın, nihaî olarak … tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, …’nın 2016/M-685 sayılı kararının iptalini ve davalı adına tescil edilmesi halinde markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve Marka Kurumu vekili, … kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı şirket vekili, taraf markaları arasında karıştırmaya sebebiyet verebilecek seviyede benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre, başvuru konusu “TURKUAZ FAWORİ” ibareli işaret ile davacının “FAVORİNO”; “FAVORİMO”; “FAVORİM’O”; “TORKU FAVORİMO” ibareli markalarının anlamsal, görsel ve sescil olarak bıraktığı umumi intiba itibariyle ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzer olduğu, başvuru konusu işaretin “FAVORİ” ibaresinin eklerle yenilenmesi niteliğinde bir oluşum içerdiği, bu şekilde davacı markaların ile aralarında anlamsal bir bağ kurulduğu, işaret ve markalarda başka bazı unsurlar yer almasının işareti anlamsal, görsel ve sescil olarak davacı markalarından ayırt edici
kılmadığı, başvuru kapsamında yer alan 30/….sınıf ürünlerin tamamının davacının markasının kapsamında yer aldığı, ortalama düzeydeki alıcı ve yararlanıcıların bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki ayrı marka olduğunu algılamalarının mümkün olmadığı, anılan ürün ve hizmetlerle ilgili satın alma süresi içersinde davacının “FAVORİNO”; “FAVORİMO”; “FAVORİM’O”; “TORKU FAVORİMO” ibareli markasıyla sunulan anılan ürünleri satın almak veya hizmetlerden yararlanmak isterken davalının “TURKUAZ FAWORİ” işaretini taşıyan ürün ve hizmetleri satın alma veya yararlanma yönünden tercihte bulunabilecekleri, bir kısım alıcıların iki farklı marka karşısında bulunduğunu algılayabilse bile marka ve işaretin birbirleriyle idarî ve ekonomik olarak bağlantılı şirketlere ait olduğu yönünde algılamada bulunulmalarının kaçınılmaz olduğu, bu hâlin öteden beri kullanılan davacı markalarının tüketiciler nazarında tesis ettiği imajın transferi sonucunu doğuracağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile …’nın 2016/M-685 sayılı kararının, davacı itirazlarının reddi yönünden iptaline, davalı adına tescilli 2014/76910 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekillerince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı şirket ve davalı kurum vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı kurum ve davalı şirket vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı kurum ve davalı şirket vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, …/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.