YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3584
KARAR NO : 2019/528
KARAR TARİHİ : 21.01.2019
MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/…/2016 tarih ve 2014/466 E. – 2016/355 K. sayılı kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen …/05/2017 tarih ve 2017/457-2017/450 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin sahibi oldukları 1982/073354 sayılı “TEMPO” markasının 29. ve 30. sınıflarda 1982 yılından beri tescilli iken sehven 28.04.2012 tarihinde yenilenmediğini, bunun üzerine söz konusu markanın yeniden tescili için 06.05.2013 tarihinde kuruma müracaat ettiklerini, 2013/41194 başvuru numarasını alan markanın bir kısım ürünler yönünden davalı kurumca KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazın ise … tarafından reddedildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira kullanımla ayırt edicilik kazanmış bir markanın tescilinin ilgili bende göre reddedilemeyeceğini, ayrıca redde mesnet markalarla başvuru arasında KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında bir benzerliğin de bulunmadığını, bir an için benzerlik olduğu düşünülse dahi müvekkillerinin müktesep haklarının bulunduğu, öte yandan eskiye dayalı kullanımın, KHK’nın 7/1-b maddesinin uygulanmasına engel teşkil ettiğini ileri sürerek, …’in ….07.2014 tarihli, 2014-M-11288 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre, davacı başvurusu ile davalı … Holding AŞ’ye ait 99707 nolu ve davalı …’ye ait 175250 nolu markalar arasında ayırt edilemeyecek kadar benzerlik bulunduğu, davacıların daha önceden sahip oldukları “TEMPO” markasının 1982 yılından beri tescilli iken 28.04.2012 tarihinde yenilenmediği ve müddet olduğu, bunun üzerine dava konusu başvurunun yapıldığı, KHK’nın 7/1-b maddesi ./..
kapsamında reddolunan ürünlerin davacıların daha önce tescilli olan markalarının kapsamında bulunduğu, davacının müktesep hak iddiasına dayanak markası ile davalı markalarının eş zamanlı uzun yıllar birlikte kullanıldığı ve herhangi bir karışıklığın yaşanmadığı, bunun, davalı markaları ile davacı başvurusunun konusu olan işaret arasında fiilen iltibasın gerçekleşmesinin ve birbirlerinin bilinirliğinden yararlanmalarının imkânsız olduğunu gösterdiği, bir başka ifade ile bundan anlaşılması gerekenin, her iki tarafın anılan tanıtım işaretlerini tescil edildiği biçimde ve fiili kullanımda birbirlerine yanaştırmadıkları sürece markalar kapsamında bulunan mal ve hizmetler bakımından kullanımının iltibas yaratmadığı vakıasının, gerçek ticarî yaşamda fiilen ortaya çıktığını ve mevcut bulunduğunu gösterdiği, diğer yandan davacının, son marka tescilinin kapsamındaki ürün ve hizmetler ile yeniden tescil ettirdiği işaretinin, davalının markaları ile kapsamlarında yer alan ürün ve hizmetlere yanaştırma niyet ve arzusu ile hareket etmediği gibi, böyle bir sonucun da doğmadığının açık bulunduğu, çünkü son başvuru konusu olan işaretin ve içeriğindeki ürün ve hizmetlerin davacının 1982-2012 yılları arasında tescilli olarak, 2012 yılından buyana da tescilsiz olarak kullandığı markasal kullanımının konusu olan işaret ile ürün ve hizmetlerle aynı olduğu, ortalama tüketicinin, yargılama konusu ürün ve hizmetler için ayırdığı satın alım süresi içinde, “TEMPO” ibare ve biçimli işareti gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun “TEMPO” ibareli davalı markasından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, yeni başvurunun fiilen kullanılan işaretin aynısı olduğu, bu nedenle anılan yönde bir sonucun doğmasının önüne geçtiği, diğer yandan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 01…2009 gün ve E.2008/4689, K.2009/9904 sayılı kararında açıklandığı üzere uzun süre kullanılmış bir markanın hükmünü yitirmesinden sonraki iki yıl içerisinde kullanılmaya devam edilmesi halinde ilk markanın hükmünü yitirdiği tarihten itibaren … yıl içerisinde yapılan marka tescil başvurularının da seri marka uygulamasından istifade etmesinin gerektiği, dolayısıyla davacının reddedilen markasının, önceden adına tescilli 134328 sayılı markanın serisi niteliğinde bulunduğu, 134328 sayılı markanın 28/04/2012 tarihi itibariyle hükmünü yitirmiş olsa da iki yıllık süre içerisinde tescil başvurusunda bulunulduğu, başvurunun önceki markanın asli unsuru muhafaza edilerek ve markanın davacı işletmeyle bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı izlenim korunmak suretiyle önceki markanın kapsadığı ürün ve hizmetleri içerecek biçimde tüketiciye yenilenmiş marka imajı ile sunulması ve bu yolla marka sahibi işletmenin piyasaya arz ettiği ürünlerin işletmesel köken olarak öncekilerle bağlantılı olduğu mesajını açık biçimde verecek biçimde düzenlendiği, gerek hükümden düşen, gerekse davacı tarafından onun serisi olarak tescil ettirilen markanın kendisinden beklenecek derecede ve işletmesinin büyüklüğüyle mütenasip olacak biçimde işbu dava tarihine kadar ve hatta dava tarihinden sonra devam edecek şekilde her yıl süreklilik arz edecek biçimde kullanıldığı, bu durumda başvurunun reddinin hukuka uygun olmadığı, başvurunun davalı kurum tarafından KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca reddedilmesi ve davalı şirketlerin başvuruya herhangi bir itirazlarının olmaması karşısında davalı şirketlere husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davalı şirketler hakkındaki davanın husumetten reddine, davalı kurum hakkındaki davanın kabulü …’nın …/07/2014 tarih, 2014-M-11288 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı kurum vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı kurum vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve davacının, 556 sayılı KHK’nın 8/son ve 35. maddeleri uyarınca, …. kişilerin başvurularına karşı çıkma hakkı bulunduğundan, marka üzerinde yenilenmeme nedeniyle hükümden düştüğü tarihten itibaren … yıl içerisinde kullanma şartıyla müktesep hakkının bulunmasına göre, davalı kurumca yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı kurum vekilinin temyiz isteminin reddi ile, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı … ve Marka Kurumun’dan alınmasına, …/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.