Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3252 E. 2019/501 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3252
KARAR NO : 2019/501
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 14. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02/02/2017 tarih ve 2015/688 E – 2017/63 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 07/06/2017 tarih ve 2017/234-2017/300 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı şirket ortakları arasında mevcut ticari ilişki nedeniyle oluşan borçlarını şirket ortaklarının ödemediğini, … 37.İcra Dairesinin 2011/12744 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde tahsilat yapılamadığını, borçlu …’ın şirketteki hissesine haciz konulduğunu, şirket ortağının alacaklısının, alacağını borçlunun kişisel mallarından veya kar payından alamaması durumunda şirketin feshini isteme yetkisi olduğunu ileri sürerek davalı şirketin feshine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince, dava tarihi olan 2015 yılı itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’da şirket ortağının şahsi alacaklısının şirketin feshini isteyebileceği yönünde bir düzenleme olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi’nce, mahkemenin gerekçesinde yer verdiği Yargıtay 11 H.D. 2014/6624 E. 2014/12965 K. sayılı 08.07.2014 tarihli emsal karar gerekçesi ışığında, açılan dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 133. maddesi uyarınca limited şirket ortağının şahsi borçları uyarınca alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesini isteme hakkı bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine de aykırılık görülmediği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.