Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/323 E. 2018/7190 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/323
KARAR NO : 2018/7190
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/03/2015 gün ve 2010/819 – 2015/278 sayılı kararı bozan Daire’nin 28/04/2016 gün ve 2015/9662 – 2016/4850 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalılardan …’dan 01/10/2007 tanzim tarihli 15/10/2007 vadeli 50.000,00 Euro bedelli bonoya dayalı alacağı bulunduğunu, bu alacağın tahsili için diğer davalı …’a vekaletname verdiğini, ilgili kişiye itimadının sarsılması üzerine 1 gün sonra 22/03/20007 tarihli âzilnâmeyi tanzim ettirdiğini ve davalılara bunu bildirdiğini, sunulan 21/03/2007 tarihli ödeme ve ibra belgesi ile azledilen …’a ödeme yapıldığının bildirilerek alacağına kavuşmasının engelendiğini, davalıların müvekkiline olan 50.000,00 Euro’nun ödenmemesi karşılığında …’a 19.000,00 EURO menfaat temini hususunda anlaştıklarını, senedin ödenerek geri alınması imkanı varken bu şekilde davranılmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ibra belgesindeki tarihin kesin bir tarih olmadığını, her zaman düzenlenebileceğini, böylece davalıların işbirliği içinde olmak üzere inancı kötüye kullanmak, sahte belge düzenlemek suretiyle davacıyı zarara uğrattıklarını ileri sürerek; 50.000,00 Euro’nun davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini istemiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ödeme belgesi başlıklı belgedeki imzanın davalı … tarafından kabul edildiği, belgenin vekaletnamenin geçerli olduğu 21/03/2007 tarihinde düzenlendiğinin aksinin ispat edilemediği, ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda … hakkında hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanmak suçundan mahkumiyet kararı verildiği, davalı …’ın parayı almadığını ispatlayamadığı, diğer davalı …’nın vadesinden yaklaşık 7 ay önce ödeme yapmasının, 1 gün vekil olarak yetkili olan davalı …’a o gün içinde ödeme yapmasının, ödendiği iddia edilen kısıma yönelik herhangi bir belge sunulamamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, 15/10/2007 tarihinden itibaren kamu bankalarınca dövize uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte ödeme tarihindeki TL karşılığı olarak 50.000 EURO’nun davalılardan tahsiline dair verilen kararın davalı … vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 20/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.