Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/3223 E. 2019/948 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3223
KARAR NO : 2019/948
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08/…/2016 tarih ve 2015/122-2016/736 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili bankanın … Şubesi ile davalı …Ş. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri gereğince, yurtdışı kaynaklı döviz kredisi ve Harici … Mektubu Kredisi kullandırıldığını, diğer borçluların bu sözleşmelere müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, yine davalı … ile tüm aktif ve pasifleri ile birleşen … A.Ş. firmasına da Genel Kredi Sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığını, bu sözleşmeye … ve … …. Taşımacılığı A.Ş.’nin müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imza attıklarını, davalıların kredi borçlarını zamanında ifa etmemeleri üzerine kredi hesabının 05.04.2000 tarihinde kat edildiğini, davalılara gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, 08.11.2006 tarihi itibariyle alacağın toplam ….665.300,97 USD’ye ulaştığını ileri sürerek, Türk Lirası karşılığı olan 18.179.773,00 TL’nin dava tarihinden itibaren %27 temerrüt faizi işletilerek davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davalı şirketlerce 5 ayrı kredi sözleşmesi imzalandığını, 05.05.1997 tarihli 260.000.USD ve ….07.1997 tarihli 598.000.USD bedelli Kredi Sözleşmeleri gereğince kullandırılan kredi borçlarının ödenmiş olduğunu, ….05.1999 tarihli 507.000 USD bedelli kredi sözleşmesi gereğince 350.000 USD kredi kullanıldığını, 05.04.1999 tarihli 845.000 USD bedelli kredi sözleşmesi gereğince toplam 650.000 USD kredi kullanıldığını, bu kredilerin teminat senedi ve ipotek ile teminat altına alındıklarını, 06.08.1998 tarihli ….250.000 USD bedelli kredi sözleşmesinin gayrinakdi kredi olarak onaylandığını, bu sözleşmeninde teminatları bulunduğunu, her bir kredi sözleşmesinin birbirinden bağımsız borç içeren hukuki belgeler olduğunu, taraflar arasında yapılan protokoller ve bu protokoller gereğince yapılmış bulunan ödemelerin borçtan mahsubunun ne şekilde yapıldığının anlaşılamadığını, davalılardan … A.Ş. ‘nin tüm aktif ve pasifleri ile birlikte … A.Ş. bünyesinde birleşerek tüzel kişiliğinin son bulduğunu, davacının
bu durumu bilmesine rağmen bu şirket hakkında da dava açtığını, … A.Ş. hakkındaki davanın bu nedenle reddi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece Dairemiz tarafından verilen bozma ilamına uyularak, davalı kefil…’in dava tarihinden önce vefat ettiği ettiği gerekçesiyle hakkındaki davanın reddine; kefiller… ve …’in kredinin kullanılış yöntemi, imzalanan parçalı sözleşmelere göre dava konusu kredi borcundan sorumlu olmadıkları gerekçesiyle haklarındaki davanın reddine; kefiller … A.Ş ve …’ın borcun tamamından sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 08.11.2006 tarihi itibariyle hesaplanan ….706.552,66 USD karşılığı ….442.060,90 TL’nin anılan davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, ayrıca ıslah dilekçesi gözetilerek, ana para alacağı ….995.629,66-USD’ye dava tarihinden itibaren işletilecek yıllık % 27 temerrüt faizi tutarının da davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı … Uluslararası Servis ve Ticaret A.Ş.’ nin tüm aktif ve pasifleriyle diğer davalı …Ş. ile birleştiği anlaşılmakla hakkında ayrıca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 07/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.