Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2998 E. 2019/427 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2998
KARAR NO : 2019/427
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/10/2016 tarih ve 2016/102 E. – 2016/347 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 27/04/2017 tarih ve 2017/368-2017/409 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket ve davalı … vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davacının “…/…S” ibareli 5,29, 30, 32. sınıf ürünleri de içeren birçok tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 31.12.2013 tarihinde görsel, sescil ve genel intiba olarak müvekkilinin tescilli markalarına iltibas ve tecavüz oluşturacak ve haksız rekabet yaratacak biçimde 2013/108787 kod numaralı, 29, 30 ve 32. sınıf ürünleri içeren “COOK…” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvuruya itirazlarının nihaî olarak davalı … YİDK tarafından 2016/M-67 sayılı kararla reddedildiğini ileri sürerek, davalı … YİDK’nın anılan kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının “…” ibareli markaları ile davalının “COOK…” ibareli başvurusundaki işaretin, görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde, başvuruda bulunan ve itiraza konu ürünler bakımından karıştırmaya sebebiyet verebilecek seviyede aynı veya benzer olmadığını, ortalama alıcı kitlesi açısından iltibas veya ilişkilendirme ihtimalinin mümkün bulunmadığını, davacının markalarının tanınmışlık vasfının bulunmasının da sonuca etkili olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili; YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının markalarındaki asıl ve ayırt edici unsurun … ibaresi olduğu, davalı başvurusunun konusu işaretin asıl ve ayırt edici unsurlarından birinin de “…” kelimesi olduğu, başvuru konusu işarette başka bazı unsurların yer almasının işareti anlamsal, görsel ve sescil olarak davacı markalarından ayırt edici kılmadığı, başvuru kapsamında yer alan 29, 30, 32. sınıf ürünlerin tamamının davacının markalarının kapsamında yer aldığı, işletmesel bağlantılandırma riskinin yüksek olması sebebiyle davacı markasının kapsamındaki bu ürün ve hizmetlerle davalı başvurusunun kapsamındaki ürün ve hizmetlerin aynı tür olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı … YİDK’nın 2016/M-67 sayılı kararının iptaline, diğer davalının marka başvurusu tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı davalı şirket ve … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket ve davalı … vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı şirket ve davalı … vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 16/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.