Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2986 E. 2019/297 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2986
KARAR NO : 2019/297
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01/02/2017 tarih ve 2015/431 E. – 2017/30 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 26/04/2017 tarih ve 2017/413-2017/390 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkiline ait “…” ürününün ince uzun dikdörtgen şeklinde, 5 boğumdan oluşan, her boğum üzerinde taç şeklinin yer aldığı özgün ve farklı tasarım şeklinin korunması amacıyla 30. sınıfta yer alan mallar için, 2014/29944 sayı ile yapılan marka tescil başvurusunun nihai olarak … YİDK tarafından reddedildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, başvuru konusu şeklin ayırt edici vasfa haiz olduğunu, … üye birçok ülkede tescilli olduğunu, kullanım ile de ayırt edicilik kazandığını ileri sürerek … YİDK’nın 2015-M-10217 sayılı kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; başvuru markasının ayırt edici niteliğe haiz olmadığı, kapsadığı malların cins, çeşit ve diğer karakteristik özelliklerini belirtir nitelikte olduğunu, algılanma açısından ticari kaynak belirtme işlevini yerine getiremeyeceği, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının başvurusunda yer alan şeklin, tescili talep olunan 30. sınıf mallardan bağımsız olarak çizim ve görüntülenebilme, baskı yoluyla yayımlanabilme, marka olabilme şartlarına haiz olduğu, başvuru markasının her ne kadar çikolata bar kalıp görünümünde olsa da özgün nitelikte olduğu, bu özelliğin kendini çikolatanın bölmelerinde, oluklarında, olukların üst kısmındaki dikdörtgen yüzeydeki taç figüründe, bu taç şeklinin üst ve alt kısımlarındaki çizgilerde, oluk ve bölme sayısında gösterdiği, bunun yeterli ayırt edicilik sağladığı, davacının tescilini talep ettiği şeklin çikolatayı çağrıştırmadığı, onu tanımlamadığı, davacının markasının biçimlenmiş şekli olduğu, 556 sayılı KHK 7/1-a,c maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile … YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalı vekilinin istinaf başvurusunun, 556 sayılı KHK’nın 7/1-a-c maddesinde hüküm altına alınan mutlak ret sebebinin somut uyuşmazlıkta mevcut olmadığı, 556 sayılı KHK’nın 7/son maddesi koşullarının oluştuğunun ispatlanamadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekili temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.