Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2975 E. 2019/293 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2975
KARAR NO : 2019/293
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/12/2016 tarih ve 2015/178 E. – 2016/354 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 26/04/2017 tarih ve 2017/395-2017/358 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 35, 36 ve 39. sınıflardaki hizmetleri kapsayan 2014/04849 sayılı TRANS… ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvuruya müvekkili tarafından tanınmış … asıl unsurlu markalarına dayanılarak itiraz edildiğini, itirazın markaların benzer olmadığı ve iltibas oluşmadığı gerekçesiyle öncelikle … Markalar Dairesince ve nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, YİDK kararının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin … esas unsurlu markaları ile davalının TRANS… ibareli marka başvurusu arasında görsel, işitsel ve anlamsal yönden benzerlik bulunduğunu, davalıya ait marka başvurusunun müvekkili şirketin markalarının esas unsuru olan “…” ibaresini birebir içerdiğini, tek farkın … kelimesine eklenen ve ayırt edicilik sağlamayan TRANS kelimesi olduğunu, bu farklılığın markalar arasındaki benzerliği ortadan kaldıramadığını, müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği sektör nazara alındığında davaya konu ibarenin aynı sınıftaki hizmetlerde kullanılması ve/veya tescil edilmesi halinde ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından mezkur markanın müvekkili markaları ile karıştırılacağını, davalı şirketin müvekkil şirket adına tescilli markalarına yönelik iltibas eyleminin haksız kazanç sağlamak maksatlı ve kötü niyetli bir girişim olduğundan aynı zamanda MK’nın 2. maddesine de aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 18.03.2015 tarih ve 2015-M-1594 sayılı kararın iptaline, 2014/04849 sayılı TRANS… markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve Marka Kurumu vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, 1991 yılında kurulan müvekkili şirketin 25 senedir ithalat, ihracat ve gümrükleme alanında hizmet verdiğini, müvekkilinin 24 sene önce ticaret unvanı olarak tescil ettirdiği TRANS… ibaresini marka olarak tescil ettirmek için başvuruda bulunduğunu, TRANS… markasının gerek işitsel gerekse anlamsal olarak davacının … markalarından farklı olduğunu, “trans…” ibaresinin “anakentler arası transfer” anlamına geldiğini, bu haliyle davacı markaları ile hiçbir benzerliği bulunmadığını, … kelimesinin müvekkili markasının asli unsuru olmadığını, davacının market zinciri alanında faaliyet gösterdiğini ve müvekkili ile farklı tüketicilere hitap ettiğini, davacı markasının kendi sektöründeki tanınmışlığının müvekkili markasının tesciline engel oluşturmadığını, kötü niyet iddiasının mesnetsiz olduğunu, müvekkil şirketin 1991 yılından bu yana ticaret unvanında TRANS… ibaresini kullandığını ve bu güne kadar herhangi bir karışıklık yaşanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından davalı başvurusunun “TRANS…” ibaresinden oluştuğu, markadaki … kelimesinin; “1- Büyük kentlerde, yerin altında yapılmış, semtler arasında yolcu taşıyan yeraltı demiryolu. 2- Yeraltı demiryolunda işleyen tren.” anlamlarını haiz olduğu, TRANS kelimesinin ise “medyumların ruhla ilişki kurdukları zaman girdikleri özel hipnoz durumu” anlamına geldiği, ancak davalı markasında TRANS sözcüğünün, “bir yerden, yolcu indirip bindirme dışında, hiç beklemeksizin geçme” ya da “bir ülkenin topraklarından geçiş sırasında, hiç durmadan geçen mallar için gümrüksüz geçme” anlamındaki “transit” kelimesinden türetilmiş, çağrışımsal gücü yüksek zayıf bir ibare olarak kullanıldığı, bu sebeple de TRANS… markasının bütünsel algısında … ibaresinin kavramsal ve işitsel yönden ön plana çıktığı, davacı markalarının ise … kelimesinin yanı sıra buna eklenen “…, link, group, cash & carry, …” gibi kelimelerden oluştuğu, … ibaresinin tüm markaların esaslı unsuru olduğu ve bu ibarenin davalı markasında kullanılmasının markalar arasında benzerliğe ve ilişkilendirme ihtimaline yol açtığı, davalı markasındaki “trans” ibaresinin dahi bu benzerliği ortadan kaldırmadığı, tüketiciler nezdinde seri marka olgusu yaratabileceği, davalı marka başvurusunun, davalının tescilli markaları ile emtia listelerinin aynı/aynı tür ve benzer hizmetlerden oluştuğu, davacının “…” ibareli markasının “mağazacılık” alanında tanınmış marka olduğu, davacı markasının tanınmış olmasının tanınmış markanın toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği, tescil için yapılan başvurunun tanınmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerde davacının, başvurunun 35, 36 ve 39. sınıflardaki tüm hizmetler üzerinde tescilini engelleme hakkının bulunduğu, davalının kötüniyetli hareket ettiğine ilişkin somut verilerin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile … YİDK’nın 18/03/2015 tarih 2015-M-1594 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 2014/04849 sayılı TRANS… ibareli markasının tescilli olduğu 35, 36, 39 sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekiller tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekili ve davalı … vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 14/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.