Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2969 E. 2019/365 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2969
KARAR NO : 2019/365
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/11/2016 tarih ve 2015/314 E. – 2016/268 K.
sayılı kararın davalı TPE vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 14/04/2017 tarih ve 2017/323-2017/334 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 35. sınıf hizmetleri içeren “MAC” ibareli tanınmış markaları bulunduğunu, davalı şirketçe yapılan 2013/80529 sayılı 31 ve 35. sınıf ürün ve hizmetleri içeren “IMAC” ibareli, marka tescil başvurusuna, tanınmışlık ile iltibas vakıa ve hukuki sebebine dayanılarak başvurunun 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil) Sabunlar. Kuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil); altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri ve heykeller, biblolar mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)” hizmetleri için reddi istemiyle yapılan itirazın, nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, TPE YİDK’nın 2015-M-3948 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın dava sırasında tescil olunması halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPE vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, taraf markaları arasında, “IMAC” ve “MAC” ibarelerinin fantezi sözcükler olmaları sebebiyle anlamsal benzerlik bulunmadığı ancak, işitsel ve görsel açıdan benzer oldukları, markalar arasındaki benzerlik düzeyinin aynı/aynı tür ve benzer mal ve hizmetler yönünden iltibas yaratabilecek mahiyette olduğu, bu bakımdan da tüketicilerin, davalının markasını, davacının markalarının ardılı, devamı, aynı kökenden türetilen ve aynı ./..
yelpazede yer alan benzeri olarak değerlendirmelerinin mümkün olduğu, davalı marka başvurusunun çekişme konusu hizmetlerinin, 03 ve 14. sınıflardaki malların perakende satış hizmetleri, davacı markalarının ise, 03. ve 14. sınıflardaki mallar ile bunların satış hizmetleri ile doğrudan ilişkili olduğu, çekişme konusu olan, 35.06 sınıf hizmetlerle davacı markasının kapsadığı malların iltibas yaratacak derecede benzer olduğu, markaların “MAC” ibaresinden kaynaklı seri marka imajı taşıdığı, satış hizmetinin yapıldığı yerde aynı/aynı tür malların satışının gerçekleşmesi halinde, tüketicilerin bu mal ve hizmetleri karıştırmasının söz konusu olabileceği, somut olayda 8/4 maddesinin uygulanmasına ayrıca gerek olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, TPE YİDK’nın 26/05/2015 tarih 2015-M-3948 sayılı kararının, anılan hizmetler yönünden iptaline, marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tpe vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında, davalı başvurusunun kapsadığı çekişmeli hizmetler bakımından iltibasın oluştuğu gerekçesiyle dacvalı TPE vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPE vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPE vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPE’den alınmasına, 16/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.