Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2955 E. 2019/348 K. 15.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2955
KARAR NO : 2019/348
KARAR TARİHİ : 15.01.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
.
Taraflar arasında görülen davada … … 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/12/2016 tarih ve 2014/803 E – 2016/968 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 30/03/2017 tarih ve 2017/108-2017/127 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar ve katılma yoluyla davacı vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı …’nın 23/10/2009 tarihli karar ile davacı şirketten ayrıldığını, ancak müdür olarak görev yapmaya devam ettiğini, müdür olarak görev yaparken 07/08/2014 tarihinde davacı şirketin muvafakati olmaksızın aynı konuda hizmet veren, aynı adreste ve benzer unvanlı davalı … Sayım ve … Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi isimli bir şirket kurduğunu, davalı …’nın davacı müşterilerine şirketin kapandığı ve davalı şirketin muhatap kabul edilmesine ilişkin bildirimlerde bulunduğu, davacı şirket çalışanlarının da davalı şirket için çalıştırıldığı ve müşterilere bu kişiler adına alınan davalı şirkette çalıştıklarını gösteren yeni e-posta hesaplarının gönderildiğini, haksız rekabet koşullarının gerçekleştiğini, davacı şirkete ait fatura, kayıt defteri ve birçok belgenin iyi niyet kurallarına aykırı bir biçimde haber verilmeden alındığını, davalı …’nın davacı … müdürü iken aynı adreste, aynı müşterilere ve aynı ticari faaliyette kendi adına şirket kurmasının özen ve bağımlılık yükümlülüğüne aykırı olduğunu ve rekabet yasağını da ihlal ettiğini ileri sürerek, davalı …’nın davacı şirketteki yönetim hakkı, temsil ve imza yetkilerinin kaldırılmasına, davalı şirket ve ortağı …’ın haksız rekabetinin tespiti ile men’ine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davalı şirketin davacının bilgisi dahilinde kurulduğunu, davacı şirket ortağı …’ın davacı şirketin ticari defterlerinde sahte imza kullanarak sermaye değişikliği yaptığını, davalı …’nın ticari defterleri …’ın delilleri karartıp yok etmemesi için aldığını, haksız rekabet koşullarının oluşmadığını, davacı şirket müşterilerine karşı davalı şirket tarafından herhangi bir yönlendirme veya bilgilendirme yapılmadığını, … ve …’ın hisselerinin tamamını devrederek davalı şirketten ayrıldıklarını ve bu sebeple sorumluluklarının bulunmadığını, davacı şirket çalışanlarının … tarafından mağdur edildiklerini bu sebeple davacı şirketten ayrılıp yıllardır birlikte çalıştıkları … ile davalı şirkette çalışmaya başladıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı …’nın yargılama sırasında temsil ve imza yetkilerinin davacı şirket tarafından 29.09.2014 tarihli genel kurul kararıyla kaldırıldığı gerekçesi ile davalı …’nın yönetim hakkı, imza ve temsil yetkisinin kaldırılmasına yönelik talebin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı şirketin ticari bilgilerinin yer aldığı defterlerin alıkonulması, davacı şirketin müşterilerine şirketin e-posta adresinin değiştiğini belirterek davacıdan bağımsız yeni e-posta adresinin iletişim adresi olarak belirtilmesi ve bir takım davacı çalışanlarının davalı şirkete transferlerinin sağlanması suretiyle aynı adreste aynı iştigal konusunda yeni bir şirket kurulması gerekçesi ile TTK madde 54/2 hükmü çerçevesinde davalı şirketin haksız rekabet ettiğinin tespitine, şirket merkezinin 18/08/2014 tarihli ortaklar kurulu kararıyla değiştirildiği, şirket müdürü …’nın da şirketten 12/08/2014 tarihinde ayrıldığı ve müdürlük görevinin sona ermesiyle haksız rekabetinde sona erdiği, davalı şirketin aynı faaliyet kolunda çalışmasının engellenemeyeceği, çalışanlara müdahale edilmeyeceği, yeni iş akdi ile işe girme konusunun personelin serbest iradesine bağlı olduğu, bunun aksinin çalışma özgürlüğüne ve akit serbestisine ilişkin yasal düzenlemelere aykırı olacağı gerekçesi ile davacının haksız rekabetin men’ine ilişkin talebinin konusunun yargılama aşamasında kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, rekabet yasağı bulunmayan davalı …’ın da bu davada pasif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalılar vekili ve davacı vekili tarafından katılma yolu ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar ve katılma yolu ile davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak taraflarca yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz istemleri yerinde değildir.
2- Dava, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine ilişkin olup, mahkemece davalı … Sayım ve … Hizm. Tic. Ltd. Şti.’nin haksız rekabet ettiğinin tespitine, haksız rekabetin önlenmesi talebi ile ilgili konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece haksız rekabetin tespitine karar verildiğine göre, haksız rekabetin önlenmesine de karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.