Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2922 E. 2019/294 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2922
KARAR NO : 2019/294
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …(Kapatılan) 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15/02/2017 tarih ve 2015/169-2017/27 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının … nezdinde tescilli, tanınmış “PUMA” marka ve logolarının bulunduğunu, davalının, davacıya ait “sıçrayan kedi” şekil markası ile iltibas oluşturur şekilde benzer olan şekli taşıyan pilleri sattığını, davalının eylemin marka hakkına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek markaya tecavüzün tespitine, önlenmesine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 556 sayılı KHK’nın 66/c maddesi uyarınca 1.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, husumet itirazında bulunarak, dava konusu şeklin, pil emtiasında kullanıldığını, davacının markalarının ise farklı emtialarda kullanıldığını, davacı markalarının spor ürünlerinde tanındığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil vekilleri ayrı ayrı, davaya konu şeklin 10 yıldan uzun bir süredir kullanıldığını, davacının sessiz kalarak hak kaybına uğradığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, fer’i müdahil … Ltd. Şti’nin bozma sonrası sunduğu belgeler dikkate alındığında davaya konu işaretin pil emtiası üzerinde Şubat 2005 tarihinden itibaren kullanılmaya başlandığının tespit edildiği, Medeni Kanunun 2. maddesinden doğan sessiz kalma nedeniyle hak kaybı ilkesine göre dava hakkının hiç bir zaman sınırlaması olmaksızın sınırsız olarak tanınmasının hukuki güvenlik ve iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı, davacı markasının kullanım tarihi ile mezkur dava tarihi dikkate alındığında anılan madde kapsamında dava hakkının kötüye kullanılmasının söz konusu olduğu, davacının uzun süre sessiz kalarak hak kaybına uğradığı, bu hususun tanınmışlık kriterinden önce geldiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava marka hakkına tecavüzün tespiti, tecavüzün önlenmesi ve tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, Dairemizin 2014/18476 E.-2015/5205 K. sayılı ilamı ile dava konusu işaretin dava konusu pil emtiasında kullanılmaya başlandığı 2008 tarihi ile dava tarihi dikkate alındığında davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığından söz edilemeyeceği kabul edilerek mahkeme ilamı bozulmuş ve mahkemece yeniden yapılan yargılamada 16.12.2015 tarihli celsede Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olup, uyma kararıyla birlikte davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğramadığı yönünde davacı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluştuğunun kabulü gerekir.
Usuli kazanılmış hakkın oluşumundan sonra yeni delil ibraz edilmek suretiyle bu delil durumuna göre dava konusu işaretin kullanımının 2008 yılında değil de 2005 yılında başladığı gerekçesiyle davacının yeniden sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığı kabul edilemez.
Şu halde, mahkemece usuli kazanılmış hakkın mevcut olduğu değerlendirilmeksizin anılan gerekçeyle davanın reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.