Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2898 E. 2019/435 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2898
KARAR NO : 2019/435
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/09/2015 tarih ve 2013/464-2015/960 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra
dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkillerinin 1959 yılında … İnşaat Ltd Şti. adıyla faaliyetlerine başladığını, … A.Ş.nin 52 yıldan bu yana inşaat-endüstri tesisleri imalat montaj ve enerji-iletişim alanlarında faaliyet gösterdiğini, …’nın dünya çapında tanınan bir marka olduğunu,… nezdinde tescilli 2011/116559, 2013/16848, 2008/72782, 2008/72778, 2008/71413, 2012/29784, 2008/71415, 99/014669 sayılı markaları olduğunu, davalının … esas unsurlu ibareyi gerek internet sitesinde (www……com.) gerek bastırmış olduğu kataloglarda reklam, ilan ve tanıtım broşürlerinde markasal olarak kullandığı bu suretle marka haklarını ihlal ettiğini, ortalama müşteri nezdinde davacıya ait seri markalardan biri olduğu intibaını uyandırdığını, davacıların prestij ve itibarından haksız yararlanma amacıyla hareket ettiğini, basiretli bir tacir gibi davranmadığını ileri sürerek 556 sayılı KHK. 9 ve 61.maddeleri ve TTK 54. maddesi nedeniyle müvekkilinin … ibareli tescilli markalarına ve ticaret ünvanlarına davalı tarafça yapılan tecavüz ve iltibasın tespiti ve önlenmesine, iltibas nedeniyle TTK.57/5 bendine göre haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine, TTK. 52-54/5 ve 556 sayılı KHK. 9 ve 61. maddeleri uyarınca davalının ticaret ünvanından … ibaresinin silinerek terkin edilmesine, … ibareli internet alan adının kullanılmasının önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, davacılardan … Endüstrinin taraf sıfatı bulunmadığını, tarafların iştigal alanlarının farklı olduğunu, ticaret ünvanında “…” ibaresini değil “… …”i kullandığını, davanın haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; bilirkişi raporunda gerekçelerle davacı şirketlere ait olan “…” ibareli ticaret ünvanının davalı tarafından 2007 yılında ticaret siciline ” … …” olarak tescil edilerek ticari faaliyetlerinde kullanıldığı, davacı yanın daha eski tarihli ticaret ünvanının bulunması nedeniyle TTK.51/1. maddesi hükmüne göre terkin koşullarının oluştuğu, ancak davalı tarafın 2007 yılından
bu yana bu ticaret ünvanını tescil ettirip kullanmak suretiyle piyasada bu ünvanla tanındığı, faaliyetini sürdürdüğü, bu isme yatırım yaptığı, davacı şirketlerin aynı grupta yer aldığı ve davalı şirketin bu faaliyetlerine uzun süre sessiz kalması nedeniyle, hak kaybı ilkesi gereğince davalı şirketin ticaret ünvanından … ibaresinin terkinini isteyemeyeceği, davalının ticaret sicilinde kayıtlı ticaret ünvanını alan adı olarak (www……com) olarak kullanmasının meşru bir hakka dayandığı, davalının ticaret ünvanında … ibaresini kullanmasının davacının marka hakkına tecavüz oluşturmadığı, bu kullanımın markasal kullanım niteliğinde olmadığı, iltibas teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 16/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.